Gönderi

Öykülerin merkezinde değil, kıyılarında yer alan kadın sessiz­liklerini düşünelim... Eşkıya'nın Keje'si sevmediği bir adamla zor­la evlendirilmesinin ardından otuz beş yıl boyunca susar. Masumi­yet'te Yusuf, evliyken başka bir adama aşık olan ablasını ailenin namusunu temizlemek için vurur. Ağzından yaralanan kadın bu olaydan sonra dilsiz kalır. Her iki filmde de kadınlar kendilerini kurban eden patriarkal düzenden suskunluklarıyla hesap sorar gi­bidir. Ve başka sessiz kadınlar... Dar Alanda Kısa Paslaşmalar'ın hem kadın hem Ermeni olduğu için iki kez susturulmuş, kendi anadilini konuşamayan, yaşadığı küçük toplulukta fahişelik yapa­rak varolabilen Aynur'u; Uzak'ta Yusufun fütursuzca göz hapsine aldığı kadınlar, Mahmut'un sessizce eve gelip giden evli sevgilisi; Tabutta Rövaşata'da hep uzaklara bakan eroinman kız... Filmlerin konu edindiği erkekler dünyasında birer gölge, hayalet gibi sessiz­ce gezinen bu kadınlar ne yaşar, ne düşünür, ne hisseder bilemeyiz hiçbir zaman.
Sayfa 311 - Metis Yayınları
·
740 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.