Böylesi uzun incelemeleri okurken çok fazla sabredemiyorum. Genelde hızlı bir şekilde göz gezdiriyorum. İncelemede ilgimi çekecek bir şeyler arıyorum. Fakat bu incelemeyi baştan sona ilgiyle okudum. Neden peki? Bu inceleme yazısı sadece eserin içeriğinden bahsetmiyor, daha da önemlisi yazarın; ( Peyami Safa) evlilik, aile, kadın, Anne gibi kutsaliyet atfedilmiş kimliklerle birlikte Doğu'nun ve Batı'nın manevi değerlerinin eleştirisini aktarmasından da bahsediyor. Hem de bunu inceleme sahibi olarak siz; hiçbir yorum katmadan olduğu gibi aktarıyorsunuz. Bu tutumunuz incelemenizi bence daha samimi hale getiriyor.
Ben bir iki şey demek istiyorum; Peyami Safa'nın Türk-İslam çizgisinde, dine dayalı bir ahlâk anlayışı olduğunu, Batı kültürünü, maddi hayatın bir parçası olarak değerlendirmesinden dolayı değersiz görmesini ve bunun kendisini faşist, ırkçı, katı bir muhafazakâr noktaya getirdiğinden bahsederek, eleştirilmesi gereken bir yazar olduğunu düşünüyorum. Tıpkı İslam anlayışı nezdinde, Kadın'ı sadece doğurgan olduğu sürece değerli gören, Annelik sıfatı kazanmış kadının makbul olduğu görüşlerinin Peyami Safa'nın kadına bakış açısının anahatlarını gösteriyor.