Halam, düğünümden bir hafta kadar önce beni arayıp düğünüme gelemeyeceğini, kendisini çok yorgun hissettiğini söylemişti, bir şeye ihtiyacım olup olmadığını, kırılıp kırılmayacağımı sormuştu.
Ben de, böyle şeylere takılmadığımı, onu çok sevdiğimi, onun da beni çok sevdiğini bildiğimi söylemiştim.
Bu konuşmadan birkaç gün sonra, yani düğünümden birkaç gün önce hastaneye kaldırıldı.
Yine de bana aldığı kahve makinesi bir şekilde evime kadar getirildi.
Uzun süre yoğun bakımda kaldı halam ve beyninde kalan hasar nedeniyle hiçbir zaman eski normaline dönemeyecek.
Biraz evvel annemlerle beni aradılar. Halam, sorduğunu unutup tekrar tekrar beni sorduğu için benimle konuşturmak istemişler.
Halam aynı şeyleri sorup durdu, ben de aynı cevapları verip durdum, ağladığımı belli etmemeye çalışırken...
Onun aldığı makineyle yaptığım kahveyi içerken...
Bazı eşyalarla olan mesafemiz kadar olamıyor bazı insanlarla yakınlığımız.