Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İktidar, özgürlüğün kavranamamasıdır. İktidar bir seçimdir; çünkü doğal değildir. Özgürlük ise; yaşamda varolan bir töz'dür. Töz'ler varoluşumuzun atomlarıdır. Dolayısıyla, bir insana Özgürlüğü seçme hakkı tanımak bu yanlış kavrayışın bir tür deliliğidir. Tıpkı şuna benzer; bir uzvunu koparıp bunu tekrar istermisin diye sormakla eşdeğer irrasyonel bir tutumdur. Evet, yanlış hissetmiyorsunuz; yapay olan herşey aslında irrasyoneldir. Bu bir masa, araba, bıçak veya bir ideolojide olabilir. Varoluşçular, özgürlüğü tanımlarken sorumluluk nosyonu ile özdeşleştirirler ve bunun nosyonel formülünü 'sorumluluk özgürlüğü' derler. Tanımlama ilk bakışta sorunsuz ve makul görünüyor fakat söz konusu varlığımızın atomiklerinin bir parçası olunca zihinimiz o zihinsel içgüdüsünü ortaya çıkarıyor, nasıl mı? Sorumluluk tanımlamaları doğada varolan mı yoksa irrasyonel olan bir seçimimiz mi? Evet farkındayım yaşama, varlığımıza ve anlama dair çok 'uyumsuz' soruların raslantılarına maruz kalıyor zihnimiz. 'Yolda yürürken bir sarhoşla çarpışmak' metaforu üzerinden düşünelim, doğal veya seçimimiz olan özgürlüğü bu çarpışmadan nasıl kavramalıyız? Sarhoşun görüntüsünün arkasındaki gerçekte bir seçim var mı? Alkol almak bir seçim değil mi? Alkolü üretenin eylemi seçim değil mi? O zaman can yakıcı cevaba geleyim; anlam, doğal özgürlüğün arkasındaki karanlıkta duruyor. Peki son soru! O karanlığa anlamın peşinden gitmeye karar vermekte bir seçim değil mi? Evren'in kesin bir gerçekliği yokken yaşadıklarımız nasıl gerçek olabilir ki! Gerçek olan bu anlamsızlıkla rastlantısal karşılaşmamız ve bu anlamsızlığı bile bile ona direnmeyi kavramaktır. Bunun en güçlü kavrayanda 'kral Sisifos'tu.
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.