Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Gerçekten ihtiyacımız olan, hayata yönelik tutumumuzda köklü bir değişimdi. Öğrenmek zorundaydık, dahası ümidini yitirmiş kişilere önemli olanın bizim hayattan beklediklerimiz değil; hayatın bizden bekledikleri olduğunu öğretmeliydik. Hayatın anlamını sorup durmayı bırakıp, bunun yerine kendimizi hayat tarafından her saat her gün sorguya çekilen birileri olarak düşünmeliydik. Cevabınız konuşma ya da meditasyonda değil, doğru eylemde ve doğru davranışda aranmalıydı. Hayat, nihai olarak sorulara doğru cevapları bulmak ve her bir bireye özgü sürekli olarak tayin ettiği görevleri yerine getirmek için sorumluluk anlamına gelir." Viktor Frankl'inin bu sözleri üzerine kitabı okumaya ara verdim. Hayatın karşıma çıkarttığı nihai sorulara doğru cevapları bulabilirsem, kendi ortalamalığımı ancak o zaman kabul edeceğimi düşündüm uzunca bir süre. Yazarın bu olayları yaşadığı yaşla aynı yaş olan 24 yaşımda bence: biraz yollardan, biraz aileden, biraz aşktan, yaratıcı hissetmekten ve haz aldığım anları tadını alarak yaşamaktan ve sorulardan ve sorunlardan kaçmamaktan geçiyordu hayat. Babamın sağlığının birden bire bu denli bozulması ve kanserin babamı yeneceği ile yüzleşmem, beni doğru kabul ettiğim her şeyi yeniden sorgulamaya ve kişisel gerçekliğimin ve bu gerçekliğin sonsuz olmadığının bilincine vardırdı. Kendi ruhumu ameliyat ettiğimiz psikoterapi seansları bu konuda kaybolmamam ve geçmişten geleceğe değişen dinamik benliğimi kavramam ve kabullenmem konularında yol gösterici olmaya devam ediyor. Kendimi çok güçlü hissetmesem de güçsüz hissetmiyorum, hayata dair her şeyi seviyorum ve sevmeyi de çok seviyorum. Artık materyallere daha az anlam yüklüyor, sosyalleşme ihtiyacımın arttığı şu bahar aylarında kendimi suçlamadan, kendimi paylaşabileceğim bir şeyler arıyordum. Tüm bu ruh hali ve düşünceler arasında, gelecekteki kendime, şu andan (çok yararlı olacağını düşündüğüm) bir not bıraktım.
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.