Gönderi

272 syf.
·
Not rated
Bu Kitapta Ölmek Bir Başka…
Okurken zorlandığım bi kitap oldu… Jenny Erpenbeck’in okuduğum ilk kitabı. Alman edebiyatının öne çıkan figürlerinden Erpenbeck, edebiyatla olduğu kadar müzik ve tiyatroyla da ilişkili.Romanda yazarın müzik ve tiyatroyla olan bağını oldukça açık bir şekilde görüyoruz. Erpenbeck beş kitaptan oluşan romanında, bir kitaptan diğerine geçişi hem bir müzik terimi olan hem de tiyatro oyunlarında perde aralarına koyulan bir tür ‘ara-oyun’ anlamına gelen ‘intermezzo’ başlıklı bölümlerle sağlıyor. Hayatımızda nefes alıp verme şeklimiz değişebilir; eşimiz dostumuz, kurduğumuz aile değişebilir. Yaralandığımız yerler, bizi hayata bağlayan sevinçler, dolayısıyla deneyimlediğimiz her şey değişebilir. Fakat kaderimiz aynı. Çünkü her günün sonunda akşam, her hayatın sonunda ölüm var. Buna rağmen yazarımız hayata tutunmaya sımsıkı sarılmıştır. Çünkü günün sonunda ölüm olsa da bütün günlerin akşamı olmamıştır daha... Bu roman bir insan hayatının olasılıklara bağlı versiyonlarının art arda anlatılmasıyla ilerler. Mesela ilk bölümünde, sekiz aylık bebekken ölen kız çocuğunun ölmeseydi nasıl bir hayatı olacağı sorusu ikinci bölümde yanıtlanır; ikinci bölüme geçerken yaşayan genç kadın yine bu bölümün sonunda da ölür, roman sonraki bölümlerde de bu kurguyla, olası hayat hikâyelerinin anlatılmasıyla sürer. Bu kurguyu ilk anda rastlantılar mı vurgulanmış diye soruyor insan.Sonuçta her bölümün sonunda kadının ölmesi de, yaşaması da mümkündür ve rastlantılar belirliyordur bir başka olası hayatı yaşayıp yaşamayacağını. Romanın başka bir durumu da gösterilir bize. Daha ilk bölümünde bebeğin sekiz aylıkken ölümüyle birlikte onun bütün olası hayatları da ölmüştür. Fakat her bölüm sonrası bir sonraki bölüme geçmeden yazılan İntermezzo bölümlerinde olasılıklara bağlı yaşatılan kahramanımız bir başka mekanda hayatına devam ettiği görülür . Romanın adı da bununla ilgili… Romanda birkaç yerde şu şekilde geçer romanın adı: “Günün sonunda ölüm olsa da, bütün günlerin akşamı olmamıştır daha. Ölümün kaçınılmazlığı yanında Erpenbeck’in bu cümlesi ölümün, o ânın öncesindeki bütün anları, günleri, hikâyeleri de sona erdirdiği anlamına geliyor ve yine buradan baktığımızda şunu söylemek de rahatlıkla mümkün “bütün günlerin akşamı olana dek “ bunların hepsi tam anlamıyla sona ermemiştir, varlar,sürmektedirler; başka biçimler almış, dönüşmüş olsalar da. Bütün Günlerin Akşamı’nda romanın başkahramanı kadının, çektiği aşk acısından kurtulmak için kendisini benzer bir acı çeken genç adama öldürtmeyip yaşadığı versiyonda önce barışsever, sonra komünist, ardından da yazar olur. Viyana’lardan,Moskovalara,Berlin’lere geçip dolaşıyorsunuz mümkün kılınan yaşamlarda… Her ne kadar okurken zorlansam da kurgusu farklı olduğu için beğendiğim bir roman oldu .Tavsiye ederim; fakat diğer kitaplarını okumadığım için ilk bu mu okunmalıydı bilemiyorum . Keyifli okumalar dilerim,kitapla kalın…
Bütün Günlerin Akşamı
Bütün Günlerin AkşamıJenny Erpenbeck · Can Yayınları · 2020305 okunma
··
142 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.