kkitablog

kkitablog
@kkitablog
“Dünyanın bütün kötülüklerine baş kaldır. Bazen senin iyiliğin başkasının kötülüğüne de olabilir. Kendi iyiliğine de baş kaldır.” Yaşar KML
Sabitlenmiş gönderi
Yalnızlık ve yalıtılmışlığın giderek arttığı bir toplumda yaşıyoruz. Narsisizm ve egoizm bunu daha da vahimleştiriyor. Artan rekabet, azalan dayanışma ve empati de insanları yalnızlaştırıyor. Yalnızlık, yakınlık duygusunun yaşanamaması acıyı güçlendirici bir etki gösterir. Kronik ağrılar belki de tıpkı çizikler gibi bedenin ilgi ve yakınlık hatta sevgi isteyen çığlıkları, günümüzde temasın seyrek hale geldiğine işaret eden etkileyici ipuçlarıdır. Görülen o ki ötekinin iyileştirici elinin eksikliğini duyuyoruz.
Sayfa 40
Reklam
Sevdiğimiz insanların izleri neden bir yerde sürekli kalmazlar, neden onları her aradığımızda bulamayız?
Sayfa 64

Reader Follow Recommendations

See All
Her canlı varlığın bir baharı ve güzü oluyor.
Sayfa 16
Bir şeyin sihirli olmaması, içinde sihir barındırmadığı anlamına gelmez.
Sayfa 24
Reklam
210 syf.
·
Not rated
Her zaman bildiğimiz en kötü, aslında en kötü olan değilmiş…
Herkese selam, bugün Yu Hua’nın “Yaşamak”ı hakkında bi kaç cümlem var. Uzun süreden beri okumayı çok istediğim kitaplardandı, kısmet bugüneymiş. Herhalde bugüne kadar okuyup da ara ara okumayı bırakıp devam ettiğim nadir kitaplardan. Neden mi okumayı bırakıyordum ve beş on dk sonra yine dalıyordum? Böyle bi acı anlatımı yok, yaşanılan her acının, yokluğun anlatımı beni çok etkiledi. Hem içimi yaktı hem de kendine bağladı. Fugui’nin hikayesini okuyacaksınız. Hayatınızda her şeye sahip olduğunuzu, istediğiniz her şeyi yapabiliyor olduğunuzu düşünün ve bi anda bütün her şeyi kaybettiğinizi düşünün. Ne yapardınız, hayata bakışınız nasıl olurdu? İşte burda devreye girer Fugui’nin kelimeleri anlatır ve yaşatır bize acılara , ölümlere , yokluklara rağmen sevgiyi, sabrı, yaşadığı şartlara yokluğa katlanmayı, kanaat etmeyi. Her zaman bildiğimiz en kötü, aslında en kötü olan değilmiş dedirtti bir yandan… Hala anlatırken aklıma okuduğum zamanki duygu yoğunluğu geliyor ve beni tekrar etkiliyor. Sonra umutsuzluğa kapıldığımda veya en kötü olanı yaşadığımı düşündüğümde Fugui’nin şu sözlerini tekrarlamam gerektiğini fark ettim: “Yaşamaya devam etmek zorundasın!” Kitabın bir başka sayfasında da şöyle der: “Umudumuzu yitirirsek nasıl yaşardık?” Kesinlikle okunmalı dediğim bir kitap bu. Keyifli okumalar diliyorum, kitapla kalın.
kkitablog
kkitablog
Yaşamak
Yaşamak
Yu Hua
Yu Hua
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633.5k okunma
…aynı anda hayatın her alanında değişim ve belirsizlikle uğraşmak öyle dayanılmaz bir hal almıştır ki, insanlar katı ve muhafazakâr ekonomik ve toplumsal ideolojilere sarılmaya başlamıştır.
Sayfa 14
Kendine tümüyle hakim olması, sürekli üretken olması ve aynı zamanda toplum genelinin huzurunu kaçırmaması gereken özneye bir mâni olarak algılanan her şey çabucak bozukluk kategorisine alınıyor. Öznenin toplumsal beklentilere ilişkin iç kargaşası ve ikilemleri çabucak kaygı olarak adlandırılıyor.
Sayfa 13
Yeni kaygı çağı öncelikle terörist saldırı tehlikesiyle ve yeni hastalıklarla bağlantılıymış gibi görünüyorsa da, kaygının öznenin hem kendisine dair hem de toplum genelindeki konumunda meydana gelen değişimlere dair algısının değişmesinden doğduğunu unutmamalıyız.
Sayfa 13
The Crisis of the Mind’da( Zihnin Krizi) Paul Valery, modern çağı birbirine en uzak fikirlerin hep birlikte serbestçe varlığını sürdürür göründüğü, yaşamak ve öğrenmek için sabit bir referansın kalmadığı bir çağ olarak betimler.
Sayfa 12
Reklam
Sıradan bir hayat en iyisi. Onunla savaş, bununla mücadele et derken, sonunda hayatından oluyorsun.
Sayfa 201
İnsan ne kadar şanslı olursa olsun, ölmek istiyorsa hiçbir şey onu yaşatamaz.
Sayfa 175
4,046 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.