Gönderi

Hangi adaletten söz ediliyor? Hangi ölçülü davranma isteğinden dem vuruluyor? Bunların asılları var mıydı? Memleketin hükümet merkezinden başlayarak yabancılar tarafından her yerde yapıla gelenler gerçekten bunun aksini ispat edecek fiilî ve apaçık deliller değil miydi? Gerçekte, Wilson, prensipleriyle birlikte sahneden çekilmiş olan Osmanlı ülkesine ait olan toprakların Suriye'de, Filistin'de, Irak'ta, İzmir'de, Adana'da ve her yerde işgaline seyirci bulunmuyor muydu? Bu kadar kesin yıkılış belirtileri karşısında aklı, kavrayışı, vicdanı olan adamların kendi kendilerini aldatmalarına ihtimal verilir mi? Bu gibi adamlar kendilerini aldatacak kadar budala olurlarsa, onların memleket kaderini elde tutmalarına, aklı eren ve korkunç gerçeği görenler katlanabilirler mi? Eğer bu adamlar gerçeği görüyorlar ve kendilerini aldatmıyorlarsa, milleti kandırarak bir koyun sürüsü halinde düşmanın pençesine teslim etmek için canla başla çalışmalarına ne anlam verilebilir? Bütün bu noktalar göz önünde bulundurularak verilecek hükmü kamuoyuna bırakırım. (NUTUK) Ekim 1919 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK 19Mayıs
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.