Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

253 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Merhaba, bugün sizlere okuduğum ilk sürrealist roman olan “Günlerin Köpüğü” kitabı ve uyarlanmış filminden bahsedeceğim. Eserleri gibi ölümü de “enteresan” olarak nitelendirilebilecek Boris Vian, bu eserini 1946 yılında iki günde kaleme almıştır. Eser, her ne kadar Çağdaş aşk romanı olarak nitelendirilse de, sürrealist bir anlatımla makineleşen insanı ve modern dünyayı, dini eleştirir. Kitabın başında okura farklı gelen dünya, olayların gelişmesiyle birlikte büyükler için masalsı bir anlatımla okuyucuyu dünyasına dahil eder. Okurken bazı bölümler genel olarak tam oturmadığından, kitabı okuduktan sonra filmini -kesinlikle- izlemelisiniz. Eser boyunca üç ayrı ilişki dinamiğinden ve üçü erkek ve üçü kadın olmak üzere toplamda altı karakterden bahsedilir. Olay başında “dertsiz gençler” olarak tanımlayabileceğimiz bu karakterler, gerçek dünyanın getirdiği problemler sonrasında yaşlanır, değişir ve kötüleşir. Filmi izlerken karakterlerin bu mental ve fiziksel değişimlerini gözlemlemek okuyucu/izleyici için filmin sonuna doğru rahatsız edici bir hal almaktadır. Colin ile Chloe’nin saf bir aşka tutulması sonrası evlenmesi, Chloe’nin bu evliliğin mutluluğundan sonra amansız bir çiçek hastalığına tutulması, Colin’in sevdiğinin hastalığa yakalanması sonrası acımasız dünyayla karşılaşması, bütün bunlar hem sürrealist hem de o kadar romantik bir biçimde işlenir ki, rüyada olmanın verdiği gülümsemeyi taşırsınız sona yaklaşıncaya kadar. Başlarda iyi halin verdiği mutlulukla hava aydınlık güneşli, evler, etraf geniş ve sakindir. Yaşanılan olaylar sonrasında, hava kararır, yağmurlar yağar, alanlar daralır. Hatta filmde bu kısımlar öyle güzel ifade edilmiştir ki, gittikçe renksizleşen film, sona yaklaşınca siyah-beyaz ve çerçeveli bir biçimde bize yansıtılır. Kurguda beni en çok etkileyen kısım ise, Colin’in parasızlıktan “felaket haberciliği”ne başlamasıdır. Bu felaket haberciliğiyle birlikte, dünyaları daha da acımasızlaşır. Bazı noktalarda, hala belirsizlikler hüküm sürse de, belki ileride yeniden yapılacak bir okumayla çözümleyebileceğimize inanıyorum. Kitap ve film ayrı ayrı olarak bile benim için gerçekten müthiş bir deneyim oldu. Yazarın dili, eleştirileri sorgulatırken, filmdeki çoğu sahne estetik açıdan gerçekten çok güzeldi. Bazen bu tarz eserleri okumanın kişiye farklı bir bakış açısı kattığı düşündüğümden, herkese eseri okumayı ve filmi izlemeyi öneriyorum. “Odamda kalabilir ve bütün gün kitap okuyabilirim.” “ Siz ne iş yaparsınız? diye sordu profesör Birtakım şeyler öğrenirim, dedi Colin. Ve de Chloe’yi severim.” “Çiçekçilerin asla demir parmaklıkları olmaz. Kimse çiçekleri çalmayı aklına getirmez."
Günlerin Köpüğü
Günlerin KöpüğüBoris Vian · E Yayınları · 20111,790 okunma
·
268 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.