Gönderi

224 syf.
7/10 puan verdi
Küçük bir çocuğundan savaşı görmek nasıldır, hiç düşündünüz mü? Anna ve Kırlangıç Adam, beni oldukça etkileyen bir kitap oldu. Savaşı, dostluğu, ihaneti ve can korkusunu öyle bir işlemiş ki yazar okurken kalpten hissediyorsunuz karakterlerin duygularını. Akıcılığı, savaşın taraflarını kurt ve ayılara benzeterek yapılan alegorik anlatım ve kullanılan samimi dil sayesinde bir solukta okunabilir. Kitabın konusundan kısaca bahsetmek gerekirse, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Polonya'da yaşamakta olan Anna ve babasının hayatı Almanya ve Sovyet Rusya'nın ülkelerini işgal etmesi ile kalıcı olarak değişir. Bir gün babasının onu tanıdıklarının dükkanına bırakıp geri dönmemesi üzerine küçücük yaşında, savaş ve ölüm dolu bir ülkede tek başına hayatta kalmak zorundadır. Fakat hayat Anna ile Kırlangıç Adam'ın yollarını kesistirerek ona büyük bir sürpriz yapacaktır. Savaşın getirdiği toplumsal çöküşü, bir çocuğun çevresindeki ölümün soğuk gerçekliğini ve hayatta kalmak için yapılabilecek en acı eylemleri okurken gözleriniz dolabilir. Birkaç sahnede ciddi anlamda gözlerim dolu dolu okudum... İkinci Dünya Savaşı dönemine dair duygusal romanları okumayı seviyorsanız mutlaka tavsiye ederim İşte bu güzel kitaptan sizler için seçtiğim birkaç alıntı : "Savaş, her dilde ağır bir kelimedir." "Bir çocuk için boş geçen bir saat, ömür gibidir." "Her insan kendi ruhunun bekçisidir." "Karanlıkta ışık taşımak yok edilmeye bir davet gibidir. Karanlıkta önünü görmeyi öğren."
Anna Ve Kırlangıç Adam
Anna Ve Kırlangıç AdamGavriel Savit · Martı Yayınları · 2020669 okunma
·
259 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.