Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Allah, her yaratığını istidadı yönünden doğru yol üzere yaratmıştır. Bilahare onları yine kendi terbiye sistemiyle terbiye ederek işte bu sizin sırat-el müstakiminiz doğru yoldur buyurdu. Yani her yaratılanın istidadındaki yaratılmışların hepsine kendi hakkını verdi demektir. Kim hangi istidat üzere yaratılmışsa o istidat üzere haşredilecektir. Artık öbür yönünü de düşünce sahiplerine bırakıyorum. Tevhid-i Ef’al saliklerinin bu filleri hem tenzih ve hem de teşbih yapmaları gerekir. Teşbih yaptıklarında fiillerde bir benzerlik görülecek. Tenzih yaptıklarında ise yine fiillerde benzersizlik görülecek. O zaman her fiilin cereyanında bir zıtlık bir çelişki göze görünecek. Bu zıt olan iki tecelliye ayrıca celal ve cemalde denir. Biri kahır biri de lütuf. Bir güzel söz vardır. ‘Kahır ve lütfu bir bilmeyen çekti azap’ Bütün azap tevhidi bilmemezlikten kaynaklanır. Esas cehalet tevhidin ilmine varamamamız. Cenab-ı Allah her şeyden tenzih edildiğine göre O’nun zuhur âlemindeki görünen fiilleri de, sıfatları da, vücudu da, kendi Zatı gibi tenzih edilmelidir. Allah ne fiillerden, ne sıfatlardan ve ne de zati vücudundan ayrılamaz. Allah hiçbir yaratıkla mukayese edilemez ve hiçbir yaratığa benzemez. Şeriat kavmine göredir. Hakikat erbabına göre ise benzememezlik (Tenzih) şu ayete göredir.” Leyseke mislihi şey’un” ayeti gereği Allah hiçbir şeye benzemez, O’nun eşi, dengi, benzeri olmadığı gibi ne doğmuş ne de doğurmuş. Bu ilk ayetle sabittir. Fakat o ayetin devamına bakıldığında Allah duyar, görür; burada dikkatimizi çeken “görür, duyar, bilir” İnsana baktığımızda İnsan da duyup, konuşur. Bu iki ayet arasında zıtlık görüyoruz. Ayetin tümü şöyle ; “Este euzu billah Leyseke mislihi şey’un ve hüves semiul basir” Dikkat edildiğinde insanda görüyor ve işitiyor. İşte şeriat erbabı bu son ayeti okudukları halde düşünüp idrak etmekten kaçınıyor ve korkuyorlar. Musa peygamber ateş ararken bir ağaçta ateşi yanar gördü, ateşe yaklaştı. Ağaçtan gelen ses “Ya Musa dikkat et kutsal yere geldin, beni ateşe benzetme, ben ateşten münezzehim” Şayet bu hitabı duyma durumu olmasaydı Musa Allah’ı ateş olarak bilecekti. İşte hitabın özünde muhkemlik yatmaktadır. Pir Seyyid Mustafa Altun
·
274 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.