Ey Benim Eli Açık, Gözü Kapalı Halkım! Artık ben kani oldum ki bizim milletimizin dünyaya geliş amacı yalnızca sıkıntı çekmek, bunlara sabretmek ve daha çok sıkıntı çekmektir. Gelinen seviyeyi göz önüne aldığımızda insanların ya çok fakir ya da çok zengin olduğunu hepimiz gözlemliyoruz. Yani işin dalgası, particiliği bir kenara bırakıldığında bu toprak ve bu toprağın tüm sınırları için canla başla çalışacak her insana ne kadar ihtiyacımız olduğu gayet açık. Kendi döneminde bunu anlamayanlara artık laf anlatmaktan da kendince utanmış ve işi dalga geçmeye getirmiş bir Aziz Nesin gerçeği var. Madem bunlar laftan anlamıyor, bunlara müstahak o zaman şeklinde. Doğru mu? Kesinlikle doğru. Kim kimle sonsuza kadar uğraşır ki? Bir yerden sonra adam işi eğlenceye vurmuş, ne yapsın. Kim bilir ne kadar üzülüyordu. Kitabın 3 cildi olduğunu gözlemliyoruz. Yani isim karmaşası çıkabiliyor bu CİLT adıyla yayımlanmış eserlerde. Bunu özetlemek istiyorum: Bu tarz özellikle eski eserlerde yapılan ciltler birbiri üstüne eklemedir. Mesela kitaptan örnek vereceğim ama sayfa sayılarını örnek için söylüyorum. Yoksa tam olarak değil. Azizname 1, 1948 yılında yayımlanıyor. 100 sayfa kabul edelim. Azizname 2 ise 1961 yayımlanıyor. Bunu da 150 sayfa kabul edelim. Azizname 3 ise 200 sayfa olsun. Bu sayfa farkları yani eklenen yeni sayfalar dikkat çekici. İşte bunlara CİLT adını vermişler ve eklenen sayfalar anlatılmış. Yani olanın üzerine ekleyerek yeni baskılar yapmışlar ve bunlara cilt demişler. Bu taşlamalar ve hicivler ise onun çok başını yakmış. Hükumetin aleyhinde olduğu için hapse atılmış. Çok merak ediyorum bizim seçtiğimiz veyahut bizim oylarımıza göre en yüksek sayıya ulaşanın oturduğu bu hükumet koltuğu neden zorda kalıyor. Yani sonuç olarak krallık değiller, babadan oğula geçmiyor ve bir demokrasi hakim. Peki, bu hakimiyeti neden böyle kötü gösteriyorlar. Neden insanların güvenini kırıyorlar. 1948’deki yayım sonrası olanlar için konuşuyorum tabi. Ben siyasi arenayı sevmem. Az çok oralara bakanlar bilirler ki bugün A diyen yarın B diyebilir. Tabii bu durum da oldukça iğrenç bir durum benim için. Ben yazarın bir şiiri ile nokta koyacağım incelemeye: “Girdik açık gözlülükle kırk yılda her salaşa, Kırk yılda kırk beş milyon borç yaptık uçan kuşa!” Evet 10. Yıl Marşımızı anımsatan dikkat çekici bir şiir. Mühim bir noktaya parmak basılmış aslında. Herkese hitap edecek, TARİHİ merak eden herkesin yanında bulundurması gereken bir kitap. Hepimize iyi okumalar dilerim..

AziznameAziz Nesin · Tekin Yayınevi · 1970321 okunma

·

226 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.