Gönderi

Mesela biz seninle beraber şu işi yaptık. İşte taayyün âleminde yani bu dünya yüzünde o işleri yapan ben ve sen birer isme mazhar bulunuyoruz. Mesela ben Kahir ve Mudil ismine mazhar olmuşum. Sen ise Halîm ve Hâdî isimlerinin mazharısın. İşte bu zıddiyet yüzünden birbirimizin muhalif ve hasmı oluyor ve çarpışıyoruz; zeytinyağı ile suyun tezat teşkil etmesi gibi. Her ne kadar bunları birbirlerine karıştırırsan bir müddet sonra yine ayrılırlar. Bunun gibi yekdiğerine muhalif yani ayrı isimlere mazhar olmuş iki kimse her ne kadar zarurî olarak beraber bulunsalar da, kendi hallerine kalınca yine birbirlerinin zıddıdırlar. İşte mazhariyet cihetiyle mücâhedeler, azap ve eziyetler, çarpışmalar ve netice itibarıyla cezâlar bundandır. Yoksa hakîkat cihetiyle, bu zıt isimlerin hepsi bir küldür, vâhittir. O mertebe de dava yoktur. Su ile imtizaç etmeyen zeytinyağının aslı su olduğu gibi... Firavun ile Mûsâ'nın da hakikatte asılları bir olduğu gibi... Ayrılmaları, zıddiyetleri, mazhar oldukları isimler ve yaratılışları cihetiyledir. " Cemalnur Sargut hz Sâlih 11.fass
39 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.