Romanın başkarakteri Edmund, annesinin öldüğünü öğrenince uzun yıllar önce terk ettiği *çocukluk evi* ne döner. Ancak bu ziyaret, ailesinden uzakta yalnız bir hayatı seçmesine neden olan anlaşmazlık ve gerginliklerin gün yüzüne çıkmasına neden olur. Başlarda bir miras paylaşımı olarak başlayan sorun, olayların perdesi aralandıkça bir *aile faciası* na dönüşür. Çok sağlam gibi görünen ailenin aslında çoktan yıkılmış olduğu fark edilir. Annenin ölümü, ailedeki yasak ilişkileri, saklı tutkuları, yaşanmamışlıkları, utanç verici sırlarla örülü hayatları deşifre eder. Basit gibi görünen bir olayın, insanların hayatlarında ne kadar büyük etkiler yarattığını gösteren bir roman. *Sorumluluk, özgürlük, travma, iyileşme, yüzleşme* kavramlarını tek tek aile bireyleri üzerinden anlatan yazar, karakterler vasıtasıyla bu kavramları da sorguluyor. Ailede yaşayan insanların - istemeseler de- hayatlarının birbirine nasıl bağlı olduğunu anlatan, *doğduğun aile kaderindir* romanı. Kitap ismini de ailenin hizmetçisi ve çocukların bakıcılığını yapan, ailenin tüm sırlarına vakıf *İtalyan kızı* denilen karakterden almış. Yazarın dili akıcı. Bunda çevirmenin de başarısını takdir etmek lazım. Olay kurgusu kimi yerlerde zayıflasa da dikkat dağıtıcı boyutta değil. Yazarın okuduğum ilk romanı onun için kitap da yazar da okunmaya değer bence.

İtalyan KızıIris Murdoch · Can Yayınları · 2019143 okunma

·

160 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Suat Serenkili