Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Annemin bu bir yıl içinde beni evlendirmeye kalkışacağından kuşkulanmış olsam da razı oldum. Evlendirmeye kalkıştı ama başaramadı. Benim evlilikle ilgili düşüncelerim olumsuzdu. Cinsel yaşamla ilgili küçük deneyimim, evlilik konusunda bana öyle pek övgüye değer bir düşünce telkin etmiyordu ve deyim yerindeyse hatırı sayılır bir dozda fizyolojik kuşkuculuğa alışmıştım. Yalnızca birkaç dakikalık hoş bir kasınç uğruna uzun yıllar boyunca her gün türlü türlü sıkıntılara, huzursuzluklara katlanmaya değer miydi? Bu birkaç dakika için farklı cinsten, farklı psikolojiye sahip, üstelik de sana ne düşündüğünü, ne hissettiğini ve nasıl hissettiğini sorma hakkına sahip olduğundan her nedense emin olan bir insanı çevrende tutmaya değer miydi? Keşke insanın karısı her gün mutfağa girip farklı farklı lezzetlerde pişirebileceği bir çorba olsaydı..."
Sayfa 219 - Yordam Edebiyat, Bir Kahramanın Hikâyesi adlı hikayedenKitabı okudu
·
127 görüntüleme
Bay C okurunun profil resmi
Tamamı; Ben yedinci sınıftayken annem, eğitimini henüz tamamlamış neşeli bir doktorla bir aşk ilişkisine girişmişti. Benim üniversiteye girmeme karşıydı, 'politika'dan korkuyordu. Öğrenci olaylarına katılmamdan, hapishanelerde, sürgünlerde yok olup gitmemden endişe ediyordu. Beni bir yıl beklemeye, lisenin yorgunluğunu çıkartmaya ikna etmesi kolay oldu. Annemin bu bir yıl içinde beni evlendirmeye kalkışacağından kuşkulanmış olsam da razı oldum. Evlendirmeye kalkıştı ama başaramadı. Benim evlilikle ilgili düşüncelerim olumsuzdu. Cinsel yaşamla ilgili küçük deneyimim, evlilik konusunda bana öyle pek övgüye değer bir düşünce telkin etmiyordu ve deyim yerindeyse hatırı sayılır bir dozda fizyolojik kuşkuculuğa alışmıştım. Yalnızca birkaç dakikalık hoş bir kasınç uğruna uzun yıllar boyunca her gün türlü türlü sıkıntılara, huzursuzluklara katlanmaya değer miydi? Bu birkaç dakika için farklı cinsten, farklı psikolojiye sahip, üstelik de sana ne düşündüğünü, ne hissettiğini ve nasıl hissettiğini sorma hakkına sahip olduğundan her nedense emin olan bir insanı çevrende tutmaya değer miydi? Keşke insanın karısı her gün mutfağa girip farklı farklı lezzetlerde pişirebileceği bir çorba olsaydı... Kadınların "kahramanları", güçlü, yakışıklı erkekleri aradıklarını ve sevdiklerini kitaplardan biliyordum. Yaşam da, artık onu ne kadar tanıyorsam, bunu doğruluyordu. "Aşk" hakkında okuduğum her şey başarısız bir yalan, insanları, köpeklerin ve keçilerin hayasızlığına düşüren kaba ve pis ilişkileri örten bir incir yaprağıydı benim gözümde. Kadınlarda, hatta kızlarda her zaman sahte, yapmacık bir şey, çekinmeden söyleyebilirim ki, erkeklere karşı asalakça bir sokulma isteği olduğunu hissediyordum. Ve bana öyle geliyordu ki, kadınlar aynaya genellikle çekicilik silahlarının işler durumda olup olmadığını kontrol etmek için değil, var oldukları gerçeğine benden daha az inandıkları için bakıyorlardı. Bu düşünceler belki yirmili yaşlarımda değil de daha sonra, kendimi bir koca, bir baba olarak düşünemediğim, insanın elinden bağımsızlığını çekip alacak, rahatını kaçıracak bir davranışta bulunmaya cesaret edemediğim zamanlarda ortaya çıkmıştı."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.