Gönderi

"Bir ev yaptıracağım, tam hayallerimdeki gibi bir ev, tam düşlediğim, istediğim gibi geniş avlulu, büyük bahçeli beyaz bir ev. Bütün kalbimi koyacağım o eve, o evin temeline; harcına, dokusuna, taşına, duvarına, penceresine, ayvanına, avlusuna, havuzuna... Yalnızca taştan, kumdan, ahşaptan, demirden değil, dirilmiş bir hayalden yapılmış olacak evim. Tam istediğim gibi bir ev olacak. Tam düşündüğüm gibi bir ev. Ev bittiğindeyse evin içini tane tane döşemeye başlayacağım. Bütün zamanımı o evin döşenmesine ayıracağım. Bir masal kadar güzel bir ev olsun istiyorum. Yalın zevkler, soylu tutkular bir arada yaşıyor olsun o evde. Az eşya, çok boşluk, birkaç uğurlu işaret." "İşte böyle bir evim olacak, tam da böyle.. evin döşenmesi tamamlandığında, bütün eksiklerini tamamladığımda artık bir daha evden hiç çıkmadan okuduğum kitaplarla bütün yerküreyi gezeceğim. Bütün kâinatı bir evde gezeceğim." İçinde yaşadığı şehir onun için yalnızca zaman zaman duyduğu uzak bir uğultuydu. ... yaşamı boyunca bilginin, erdemin ardına düşmüş, güzelliğe değer veren ve ondan tat almayı bilen biri olarak yüksek duvarlar arasında saf bir yaşantı yaratmak istemişti. Kendini mükemmelleştirmek ona göre yaşamın temel amacıydı; insan evrenle ancak böyle bütünleşebilirdi.
·
137 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.