Gönderi

"..Tavan arası her zaman Baudelaire'in sözünü ettiği, ölmüş yılların üstlerinde eskimiş giysilerle sarktıkları gökyüzü balkonlarını andırır. Tavan arasının havası toz ve solmuş çiçek kokar. Bebek arabası, kolu bacağı kopmuş oyuncaklar, delinmiş hasır şapkalar, sayfaları sararmış resimli kitaplar, çok ama çok uzaklarda kalmış olayları anımsatan gazeteler orada durur. Isı farklılıkları çok büyüktür, kişi tavan arasında yazları pişer, kışları donar. Orada yatan sandıklarla bavulları çok da eşelememek gerekir, çünkü utanç ya da acı verici aile sırları açığa çıkabilir. Tavan arasına çıkan merdivende ahşabın kuru ve gıcırdayan hafifliği varken, mahzene inen, soğuk ve nemli taştan yapılma merdiven küf ve yaş toprak kokar. Mahşerde ısı her mevsimde aynıdır, kışın ılık, yazın serin gibidir içerisi. Çünkü tavan arası geçmişe dönüktür, işlevi bellekle ve saklamayla ilgilidir, oysa mahzende gelecek mevsim olgunlaşır."
Sayfa 61 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
·
286 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.