İnsanları yeniden İslâm'a davet ederken, öncelikle akidenin benimsenmesinden işe başlamak gerekir. Davet edilen kimseler müslüman olduklarını iddia etseler bile, nüfus cüzdanlarında "müslüman" oldukları yazılsa bile işe başlangıç noktası bu olmalıdır. Davetçilerin bunu çok iyi bilmesi gerekir. Bunu
yaparken de en başta İslâm'ın; akideyi, yani gerçek anlamıyla "La ilahe illallah
(Allah'dan başka ibadete layık ilah yoktur)" şehadetini kabullenmekten ibaret
olduğunu anlatmak zorundadırlar.
Şehadet kelimesinin gerçek anlamı; hakimiyetin her konuda
Allah (Subhanehu ve Tealâ)'ya ait kılınmasıdır.
Bu inancın, kalbte, duygularda, pratik hayatta ve yönetimde gerçekleşmesi demektir. İslâm davetinin temel ilkesi bu olmak zorundadır.