Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

269 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Hayvanları sever misiniz? Eğer içinizde hayvan sevgisi yoksa veya hayvan gördüğünüzde içinizden direkt öldürmek geçiyorsa lütfen incelememi okumayınız, muhatap da olmayınız benimle. Hayvan sevgisi kuramı öyle bir şey ki insanlarımız bunu işine geldiği gibi değerlendiriyor. Bakalım: Hayvanları seviyorsunuz ama sinek, hamam böceği, örümcek gibi hayvanları görünce öldürüyorsunuz şeklinde bir savunma var. Şimdi bu yanlış. Sinekleri ele alalım, sivrisinek gelmiş başınızda dönüyor ve kurtulmazsanız sizin kanınızı emecek ve bir rahatsızlığınız olabilir. Sizinle uğraşacağı belli olduğu için siz önce davranıyorsunuz. Var mı camı açayım da sinek gelsin öldüreyim diyen ruh hastası? Yok bence. Gereksiz şeylerle zaman kaybı olsun istemeyiz. Hamam Böceğini ele alalım. Genellikle Alaturka Tuvalete sahip evlerde görülen bu hayvan bizden, bizim ondan iğrendiğimizden daha fazla iğrenir. Ses duyunca kaçarlar bizden zaten. Kaçamadıysa da öldürme, kafası kesilince bile 1 haftadan uzun yaşayan hayvanın üzerine su dök, tuvaletin içine gitsin, lağımda da yaşıyorlar. Gene öldürmeden kurtarma şansın var. Bütün gün evde kovalamaktan iyidir. Örümcekler, Müslümanlar için ayrı bir önemi olan bu hayvanın Tarantula gibi zehirli cinsi ile karşılaşmadığımız sürece bir sorun yok bence. Eğer ben yağmur ormanlarında yaşıyorum diyorsanız zaten ona göre de hazırlığınız vardır zannımca. Hiçbir şey bilmeden oralarda yaşayamazsınız zaten. İşin şakası bir yana her şeyde bir alternatif vardır. Hiçbir alternatif kalmadığında kurtulmak için son çaredir ama nedense ilk evvela bu yapılır. İkinci olarak yazarın bilimsel araştırmalardan çıkardığı sonuçlara göre bu örneklediğimiz dışında kedi köpek gibi evcil olmaya daha yatkın hayvanlar başta olmak üzere suçluların %80 gibi büyük bir kısmının çocukluk yıllarında bu ve benzeri hayvanlara işkence yapanlar arasından çıktığı gözlemlenmiş. Demek ki topluma yararlı, iyilik ve sevgi dolu çocuk yetiştirmenin en iyi yanlarından birisi de onlara hayvan sevgisini aşılamak. Burada da bir Pitbull korkusu gözlemliyorum. Arkadaşlar bazı andavallar var üzgünüm böyle söyleyeceğim, bunlar bu hayvanı saldırgan ve savaşçı yetiştiyor. Bu hayvanlar dünya genelinde çocuk bakıcılığı ve korumacı olsun diye yetiştirilirken burada savaşçı olarak yetiştiriliyor. Bilmem anlatabildim mi? Yani o örneği bilerek verdim ki, sokaktan geçen bir köpeği azıcık sevdiğiniz zaman adeta size köle oluyor, hayvan sevenler daha iyi bilirler. Her gün biraz onu sevin, ciddi ciddi sizi o kadar seviyor ki sizi görmediğinde mahvoluyor hayvan. Sevgi, sevgiyi çoğaltır. O yüzden minik dostlarımızla evlatlarımızın minik zamanlarını beraber geçirmelerini sağlayabilirsek, çok güzel bir gelecek hazırlarız. Çünkü hayvanlara acıyanlar, hayvanları seven bu çocuklar büyüdükçe daha duygusal, daha anlayışlı olurken aynı zamanda güçsüzleri koruyan, haksızlığa karşı duran bireyler olurlar ve toplumda güçlü birer birey olurlar. Aynı zamanda çocukların kendilerine güven ve sorumluluk duygularını da geliştirdiği için herkes için faydalıdır. Minik dostlarımız için her yılın 4 Ekim günü bu yüzden Hayvanları Koruma Günü olarak kutlanır. İşte kitabımız da yazarın yaşadıkları ve gördüklerini anlattığı, adeta hayvan dostlarımızla yaşadığı anılarını kaleme aktardığı yazılarından oluşmakta. Bunlar ise bizim tam tersimiz yönünde. Hayvanlara yapılanları onların yaşadıklarını okudukça içinizde kötü hisler olacak. Yazarın bunu yazma sebebini onu ilk defa okuyanlar anlamazlar. Bunu olduğu gibi anlatması yani süslemeden, şekillendirmeden anlatmasının sebebi ise zaten bizim bunu hissetmemiz ve böyle biri olmamamız. Yani alın bunu çocuklar, iyice okuyun böyle olun şeklinde değil de başta ebeveynler olmak üzere tüm büyükler okusun da, çocuklarını buna göre yetiştirsinler diyor. Bunu algılamakta biraz yazarı tanımakla alakalı bir durum tabi. Hayvan seven insan sevmeyebilir ama insanları seven hem hayvanları hem doğayı sever. Doğru bir söz olduğuna katılıyorum. Çünkü bazı insanlar öyle şeyler yaşıyor ki, tüm insanları ve insanlığı suçlayarak yanına kedi, köpek, kuş benzeri hayvanlar alarak insanlardan uzakta ve insan görmeye katlanmadan yaşıyor. İnsanlara karşı, herkese karşı bir nefret durumları var ve hayvanlarla yaşamayı tercih ediyorlar. Ama içinde sevgi olan, insanlıktan umudunu kesmeyen, insana değer verenler hayvanları da seviyor, doğayı da seviyor bir şekilde umutla bakıyor her şeye. Aziz Nesin severler için mükemmel bir kitap, içinde sevgi olan herkes için düşünmek, anlamak ve yaşamak için harika bir eser. Hepimize iyi okumalar dilerim..
Hayvan Deyip de Geçme
Hayvan Deyip de GeçmeAziz Nesin · Adam Yayınları · 2000274 okunma
·
298 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.