Gönderi

·
Not rated
Yaban| Yakup Kadri Karaosmanoğlu Yazar, bu eserinde 1920 – 1923 yılları arası Ulusal Kurtuluş Savaşı günlerinde Anadolu gerçeğini anlatmıştır. Sakarya Savaşı‘ndan sonra taşlar altında, ortasından yırtılmış, kenarları yanmış bir defter bulunur. Defterde Birinci Dünya Savaşı‘nda kolunu kaybeden Ahmet Celâl’ in hatıraları vardır. Ahmet Celâl, istanbul’ un işgal edilmesi üzerine hizmet eri Mehmet Ali’ nin Porsuk Çayı yöresindeki köyüne gelmiş; hatıralarından savaş boyu bu köyde karşılaşmış olduğu ilişki kurduğu kişileri, olayları, kendi yorumuyla deftere yazmıştır. Romanda, olumlu düşünceler ile köye giden bir aydın olarak Ahmet Celâl, yardım elini uzatmasına rağmen, ezik halkı bilinçlendiremez. Köylüler, Salih Ağa ve Şeyh Yusuf gibi sömürücü kişilere karşı durmayı başaramazlar. Burada Salih Ağa ekonomik olarak, Şeyh Yusuf da dinsel anlamda sömürücü kimliğindedir. Ahmet Celâl, köyde gördüklerinden sonra, farklı düşüncelere sahip olmaya başlamıştır. Aydınlar üzerindeki düşünceleri değişmiştir. Ülkenin içinde bulunduğu durum için, aydınları sorumlu tutmaya başlamıştır. Köylülerin yaşam tarzları bilinmemektedir. - Yaban romanının yeri bende hep çok farklı olmuştur. Sanırım içimizden olduğu için bu kadar yakın hissediyorum. Bizi anlatan ve aslında birbirimize ne kadar yabancı olduğumuzu her defasında gözler önüne seren bu romanda bir çok gerçekle yüzleşiyorum. Okumadıysanız eğer mutlaka okumanız gerekiyor. -Kalın sağlıcakla
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144.6k okunma
·
46 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.