Okunma oranına baktığımda 18-34 yaş aralığında altmış yedi bin küsur okunması olan bir kitap. Çok güzel çok iyi ama içlerinde bir şeyler olup, aydınlanma, canlanma yaşayıp da harekete geçen oldu mu merak ediyorum. 'böyle diyorsun da sen de neler oldu katre?!' derseniz. Sırasıyla önce kendimde değişikliklere başladım. Mesela günlük hayatımda ki diksiyonuma dikkat etmeye çalışıyorum. Öz bakımımı aksatmadan sürdürmeye çabalıyorum. Sizlerde de oluyordur belki 'aman bugün yorgunum dişimi yarın fırçalarım' ya da 'ertesi gün duş alırım' gibi. Velhasılıkelam kitabın sonsözünde ' Kitap hakkında daha geniş bir haberi, 1928'de, Atatürk'ün yaptığı reformlardan önce bir gazeteci yazıyordu:'' Sanki bu iki milyonluk Fin halkı bizlerin, ağabeylerinin yolunu kolaylaştırmak için bir deney yaptı ki, eminlikle ve şüphesiz yürüdüğümüz yolu biz de devam ettirebilelim. Bu sadece bir örnek değildir, bizim de kazanacağımızın bir kanıtıdır.'' Evet kazandık. Daha doğrusu vatanı için çabalayan atalarımız kazandı. Kendi Dilimizi, Bayrağımızı, Vatanımızı çok zorluklarla kazandılar. Kendi önemimizi belirlememizi sağladılar. Peki ya şimdi karış karış zor kazanılan bu topraklar başka milletten devletlere veya insanlara satılıyor. Birçok üretime elverişli alanlarımıza moloz yığınları dikilmesi ve sadece para kazanmak uğruna. Ülkemiz kendi içinde farklı kültürden insanları barındırmakta ve bu olması gerektiğinden daha çok kötü duruma sürüklüyor haberlerde görüyoruz. Üretebildiğimiz şeyleri üreticiden değilde dışarıdan ithal ediyoruz. Ve bu bahsettiğim, bahsedemediğim konuların hepsi görüşleri sebebi ile halkımızı birçok kollara ayırıyor. Zamanında müdahale edilmesi ile çözülebilecek şeyler dallanıp budaklanıyor.

Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Martı · 2020100bin okunma

45 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Katre luna