Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

176 syf.
·
Puan vermedi
"Ben Savaş Peygamberiyim. Ben Rahmet Peygamberiyim"
Öncelikle kitaba konu olan Peygamber Efendimize (sav), kitabın yazarına ve bu kitabı okumama vesile olan İsmail Kara hocaya Selâm olsun! İsmet Özel deyişiyle -"Kitap insanı kitaplara götürür."- ilke haline getirmeye çalıştığım yolculukta karşıma çıkan bu eser (Hz. Peygamberin Savaşları): İsmail Kara'nın, Sözü Dilde Hayali Gözde kitabından tanıştığım Muhammed Hamidullah'a ait olan gazve türündeki bir eser. Hamidullah hocayı biraz olsun tanımamı sağlayan, unutturmayan ve okumamı telkin eden kısa bir İsmail Kara hatırasıyla başlarsam hayırlı bir şey yapmış olurum. ** "Bir Cumartesi günü, bakalım bugün talihime ne çıkacak, bilmediğim-tanımadığım ne hazineler, ne nadîde kitaplar göreceğim diye çanta elde yine yola koyulmuşum. Zevkle ve heyecanla… O zaman tramvay yoktu, Divanyolu caddesi araba trafiğine açıktı. Sinan Paşa külliyesi ile Çorlulu Ali Paşa Medresesi arasında, o fotoğraflara ve gravürlere çokça konu olan güzel sebilin hizasında Pleymut marka bir dolmuş taksi istop etmiş, dışarı çıkan şoförü, benim gibi yoldan geçenlere seslenerek “ağabi şu merete bir el atın da yolumuza devam edelim” diyordu. Yakınımdaydı, hemen el verip itmeye başlamıştım ki kolumun yanına ince mi ince, esmer ve uzun bir kol daha ilişiverdi. Prasa kol dedikleri cinsten. Bir taraftan itiyor, içimden de “bu kolla mı arabayı iteceksin?” diyerek kendi kendime tebessüm ediyor, bir taraftan da yardım hissine, merhamet duygusuna gıpta ediyordum. Birkaç adım sonra araba sarsıldı, bildik hırıltılar, sesler çıkararak çalışmaya başladı. Ellerimi silerken yan gözle o mahut “kol” sahibine de bakmaktan kendimi alamadım. Kimi görsem beğenirsiniz? Hamidullah Hoca! Benim hayretimi farketmiş olmalı ki, her zaman mütebessim yüzü o an daha bir tebessüme garkoldu. Selâmlaştık, baş kesip ihtiram vaziyeti aldım. Büyüklüğü ve ağırlığı kendi kilosuyla gayrımütenasip, muhtemelen yarım asırlık deri çantası elinde, yola devam etti. O gün Süleymaniye Kütüphanesi’nde hangi yazmalara baktı, hangi keşfiyatta bulundu, ne tür notlar aldı, kimlere yol gösterdi… bilmiyoruz. İlmin tevazua ve merhamete inkılab etmesi dedikleri herhalde böyle bir şey olmalıydı." Hepsi ve daha fazlası için bkz. -Sözü Dilde Hayali Gözde ** İsmail Kara vesilesiyle okumak istediğim bu Merhumun (Allah rahmet eylesin) hangi kitabıyla başlayacağım konusunda çok zorlanmadım. Daha önceden Gazve türünde bir eser okumadığım için bu kitabı tercih ettim. Elimizdeki bu eserin türü Gazve'dir. Gazve kelimesi Hz. Muhammed'in katıldığı ve yönettiği savaşlara verilen isimdir. Dolayısıyla eser de Peygamberimizin savaşlarını incelemektedir. (Bazı sözcükler, "1-Arap aşiretleri arasında yapılan savaş. 2-Din uğruna yapılan savaş" diyerek ifade etmiş. Fakat bu açıklamanın ne hakikatle ne tarihle izah edilebilir bir tarafı yoktur. Bunun en büyük delili de gazve kelimesinin, gazi, gaza kelimeleriyle aynı kökten gelmesi. Gazilik ünvanının hem Türk milleti nezdinde hem de Türkiye Cumhuriyeti tarafından resmi olarak kullanılışıdır. Türk edebiyatındaki Gazavatname türü de burada hatırlanabilir. Bunu bir yazı ile detaylandırma niyetiyle..) Türk edebiyatından aşina olduğumuz Gazavatname türüne ilham veren türün de Gazve olduğunu düşünüyorum. Bu eserde, Gazavatnamelerde olduğu gibi epik ve lirik bir dilin kullanılmadığını söyleyebilirim. Bu tür kitaplarda genel olarak böyle bir üslûp kullanıldığını düşündüğümden, nadide bir eser olduğuna inanıyorum. Bu esere tam olarak didaktik bir eser de diyemiyorum çünkü eserin yazarı kendi ifadeleriyle bu iş için yeterli donanıma sahip olmadığını söylemekle beraber kitabı yazma niyetinin savaş stratejileri, coğrafi yapılar vs konularda eğitimli birine ilham vermek olduğunu bildiriyor. Sanırım bu kitabı benim için daha güzel ve anlamlı hale getiren bir Allah dostunun, Peygamberin (sav) savaşlarını anlatırken savaş bölgelerinde gezmesi, otomobil imkanına rağmen daha iyi idrak edebilmek için yer yer binek hayvanlarla savaşılan bölgelere seyahat etmesi oldu. Bu durum Hamidullah hocanın bir savaş uzmanı olmamasına rağmen, işini ne derece ciddiye aldığını gösteriyor. Bu da kitaba farklı bir canlılık katıyor. Kitapta yer yer Türklerden bahsedilmesi, Türklerin o bölgelerde yaptıkları hizmetlerin anlatılması da kalbi bir etki yarattı diyebilirim. Konularda çok detaya girilmemiş olması Kitabı her müslümanın okuması gerektiği izlenimi bırakıyor, Mızraklı İlmihâl gibi. *** Teknolojinin bu kadar ilerlediği bir çağda bu kitabın bize bir faydası olabilir mi? Kişisel kanaatim: Savaşlar format olarak ne kadar değişse, çeşitlense de; savaşta kullanılan silahlar ne kadar gelişse de insanların yaratılışı, tabiatı, kalbi ve vicdanı ortak temellere dayanır. Peygamber Efendimizin hitabeti, tavır ve davranışları bir çok savaşın yönünü değiştirmiş. Peygamber Efendimiz'den nasıl savaşmaktan ziyade ne için savaşmamız gerektiğini, neler için savaşmamamız gerektiğini öğreniyoruz. Savaşta adabın nasıl olduğunu öğreniyoruz. Savaş sonrası galip iken de mağlup iken de nasıl davranmamız gerektiğini öğreniyoruz. Zaten O'nun savaşlarını yenilgileri de dahil başarıya götüren bu süreçler oluyor. Ki bunlar teknoloji ile geliştirilecek şeyler değil. Peygamberin(sav) Savaşları teknik olarak bugünün şartlarında pek karşılık bulamayabilir diye düşünülse bile bu durum Onun savaşlarının günümüz açısından önemini azaltmaz. Çünkü Savaş öncesi ve özellikle savaş sonrasındaki durumlara hakim olabilmek için ondan daha güzel bir örnek yoktur. Günümüz savaşlarında modern teknoloji, modern tıp ve modern yasalara rağmen savaş sonrasında ortaya çıkan salgın hastalıklar, tecavüz vakaları, babası olmayan çocuklar (onların gelecekteki durumları), yağmalama ve kaoslar önlenememektedir. Dolayısıyla modern dünyada hiçbir savaşın medyada anlatıldığı gibi sonu gelmemektedir. Bkz. Irak, Afganistan. Onlar Efendimiz'den nasipsiz oldukları için başlattıkları savaşlar bitmez bir yaraya dönüşüyor. Bizler ancak Rasuli Ekrem'den alacağımız şuurla o savaşların yaralarını saracağız. Gazveleri bu açıdan kıymetli buluyorum.
Hz. Peygamber'in Savaşları
Hz. Peygamber'in SavaşlarıMuhammed Hamidullah · Beyan Yayıncılık · 200296 okunma
··
969 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.