Death Note Dizi İncelemesi
Olaylar liseli bir gencin hiç de gizli olmayan bir yerde ölüm defterini bulmasıyla başlıyor. Defterin üstündeki kurallara göre defteri denemesi, suçluları öldürmekten hoşlanması, tanrı olmak istemesi, kendine karşı olan masumları da öldürmesi ve bu sırada birbirinden şaşırtıcı zeka oyunlarıyla devam ediyor.
Animenin güzel bir yanı sen olsan ne yapardın diye sorgulatması. Bunu herkes sorgulamıştır bence.
Light'ın yerinde olsam ne yapardım?
Polisin yerinde olsam ne yapardım?
L'nin yerinde olsam ne yapardım?
Ölüm defteri bulsam dener miydim, kullanır mıydım, öylece bırakır mıydım, saklar mıydım, yok mu ederdim?
Sürekli etrafımda dolanan bir ölüm meleği ister miydim?
Adaletin sağlanması, suçluların ölmesi, masumların kurtulması, suç oranlarının azalması, savaşların bitmesi güzel neticeler. Kira destekçisi olur muydum?
Böyle bir gücün bir insanın elinde olması ne derece mantıklı olurdu?
Bu gücü ben kullanacaksam da daha fantastik kullanırdım. Kira kendini belli etmek için kalp krizini bir simge haline getirdi ama onun öldürdüğünün bilinmesini istemediği durumlarda da fazla orijinal olamadı. Kalp krizi, intihar, trafik kazası. Mesela kimse yemek yerken boğulma sonucu ölmüyor. Bence Kira'nın yaptığı tahmin edilemez olurdu.
Ayrıca Light'ın L'ye karşı ilk kaybı olan televizyon yayını hem büyük bir hataydı hem de amacından aşırı bir sapmışlıktı. O ana kadar her şeyi Light'la aynı yapmış olsam bile orada dedektifi öldürmeye çalışmazdım. Ve tüm hikaye değişirdi. En büyük soru işaretim bu. Light da orada hayır ben sadece suçluları öldürürüm deseydi hikaye nasıl ilerlerdi? L'nin bir sonraki hamlesi ne olurdu?
Olay tam Near'lıkmış. Zor bir bilmece gibi. Hatta rakiplerin aşırı iyi olduğu bir satranç gibi. Biz normal zekaya sahip insanlar da her hamleyi hayretle, beynimiz yanarak, yer yer geri sarıp anlamaya çalışarak izliyoruz.
100 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.