Kitabı okuduğunuzda okuduğunuz kimi hikayelerin bir şekilde ya bir film senaryosuna ya da başka bir yazara ilham kaynağı olduğunu anımsayacaksınız. Yazarın kendi alanındaki otoritesi tartışılmaz haliyle hikayeleri okudukça hak veriyorsunuz. Okuma esnasında kimi hikayelerde tempo düşse de okuyacaklarınıza olan ilgi ve merak dimağınızda sabit bir ivmeyle devam edebiliyor. Hikayelerine istinaden nasıl bir yazar olunması ve seçilecek konunun nasıl ele alınması gerektiğine dair kendinize referans alabilirsiniz.
Ayrıca kitabı yayınlayan yayınevinin ilk kez bir kitabını okuyorum, “kapra yayıncılık” adlı yayınevinden çıkan bu kitabı oluşturan materyalleri ele alırsak eğer içeriğini kontrol ettiğimde iç sayfa kâğıt ve dış kapak kâğıt kalitesi, kapak renkleri, sayfaların hizalama marj düzeni, paragrafların olması gereken girintileri ve satır başı hizası ve kısmen de olsa çevirinin daha akıcı olması beklentisi dışında pekte elle tutulur rahatsız edici bir kusur göremedim.