Öncelikle herkese merhaba. Bu sayfadaki ikinci kitap incelemem ile karşınızdayım. Bunun için de benim için gerçekten çok değerli ve anlamlı bir kitabı sizlerle paylaşmak istiyorum. Başlangıçta belirtmek isterim ki çokça yaşanmışlık barındırıyor bu kitap. Çokça umut, çokça gözyaşı, çokça hayal, çokça sevgi ve daha bir sürü yaşanmış şey... Kısacası bir hayat var burada.
"ASIL VAZGEÇERSEN KAYBEDERSİN!" Bu cümle ne kadar da çok şey anlatıyor değil mi? Vazgeçmek, vazgeçmenin sonunda kaybetmek... Kitabımız da bu konu etrafında şekilleniyor. Ana karakterimiz Can, halk arasında bilinen ismiyle "tavukkarası" yani gece körlüğüne sahip. Ancak Can, engelinin hayallerine engel olmasına izin vermiyor. Bununla birlikte asıl engelin zihinlerimizde, kalbimizde olduğunu gösteriyor bize. Ki öyle de değil mi zaten? Okuduğunuz her bir satırda kendinizi bulacağınızın, biraz kalbi olanın bolca gözyaşı dökeceğinin garantisini veriyorum. Gelin siz de Can'ın serüvenine ortak olun. Okuyun, okutturun. Okuyun okutturun ki vazgeçersek neleri kaybedeceğimizi ya da vazgeçmez hayata benim için umudun rengi olan maviyle tutunursak neleri kazanacağımızı görün. Vazgeçmek işin en kolay yolu. Bize her daim Can gibi, Mert gibi, Semih gibi hayata umut mavisiyle sarılan insanlar gerek. Keyifli okumalar dilerim.
Semih Yörük Yazarım, güzel insan, canım dostum, sana da bu serüvene beni de ortak ettiğin için bu vesile ile teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Sen ki buraya kadar çok güzel işler başarmış, başarmaya da devam edecek kişisin. Kalemine, yüreğine sağlık... ️