"daelyn coĸ daнa мυтlυ görünüyor. eѕĸιѕι ĸadar aglaмıyor." cünĸü gözyaѕları вιr ιѕe yaraмıyor. "Sen Bunu Okuduğunda Ben Ölmüş Olacağım", hiçbir fikrim olmadan adı hoşuma gittiği için başladığım bir kitap oldu -ki adı ve kitap ne kadar bağdaşmış sorgulanır. Bir süredir merak ediyordum ve duygusal bir kitap olarak düşünmüştüm. Bilirsiniz kanser olan ya da herhangi bir hastalıktan ölecek veya intihara meyilli ana karakterler falan. Ve kitabın ortasına oturtulan içimizi eriten bir aşk. Klasik, klişe ama ara sıra okununca hoşa giden. Peki bunları ararken ne buldum? Öncelikle yazarın dili özellikle de başlarda bana çok sade ve hatta yavan geldi. Ama ana karakterin ağzından olduğundan, karakter 15 yaşında olduğundan ve hayata bakışından kitap ilerledikçe dili benimsedim ve çok da yadırgamadım diyebilirim. Kitapta her bölüm bir geri sayıma dahil. Daha önce iki kez intihar etmiş ve üçüncüyü denemek isteyen -bu sefer kesin bir ölüm istiyor artık- ana karakter kızımız, "Işığın İçinden" adlı bir siteye kaydoluyor. Bu siteye sadece intihar etmek isteyenler üye oluyor. Site kızımıza intihar etmesi için bir gün belirliyor. Bir aydan biraz kısa bir süre sonra intihar edecek olan kızımız da bu sırada sitede zorbalığa, tacize, tecavüze, hakarete, şiddete, dışlanmaya maruz kalan insanların kendileri hakkında anlattıklarını, intihar yöntemlerini ve bu yöntemlerin etkinliklerini okuyor. Ki bu fikir benim hoşuma gitti, çok fazla hareketin olmadığı bu durgun kitaba ekstradan bir şeyler katmıştı. Ara ara kızımızın geçmişine gidip onu intihara sürükleyen süreci okuyoruz. Bu tarz zorbalık üzerine yazılan kitapları okurken "Bu Amerikalılar ya cidden çılgın serseri tipler ya da kitaplar çok abartıyor." diyorum. Kızımız zamanında oldukça kilolu olduğundan başına gelmeyen kalmamış. Bu sadece dalga geçmekle sınırlı olmamış. Taciz, psikolojik ve fiziksel şiddet, alay, aşağılama ne derseniz kızımızın başına gelmiş. Okurken kıza yer yer sinirlenecek olsam bile olamadım çünkü kendi açısından baktığımda yaptığı her hareket gayet mantıklı. Yaşadıkları onu bu durumlara getirmiş. Kitapta aşk var mıydı derseniz bence yoktu. Olacak diye beklediğimiz bir karakter tabii var. Erkek karakterimiz, kız her gün aynı bankta en sevdiği seriyi okurken yanına gelip onunla konuşmaya çalışıyor. Kızımızsa son intihar girişiminden dolayı boyunlukla gezip her şeyi püre olarak yemek zorunda ve konuşamıyor, konuşabilse konuşur muydu, sanmıyorum. O çocuğun azmine hayran kaldım. Kız onu elinin tersiyle ittikçe kızdan uzak kalmak yerine onu anlamaya çalışıyor ve tabii onun da problemleri var. Tabii bana bu kadar yüzsüz gibi kızla ilgilenmesi biraz mantık dışı da geldi gerçi. Yine de çocuğu oldukça sevdim. Kitabın sonuysa benim için yine hayal kırıklığıydı. En son birkaç gün önce bitirdiğim "Bugün Adımı Sen Koy" kitabında da aynısını demiştim. Yazarlar sanırım sonları böyle yaparak biraz da siz düşünün, daha edebi ve felsefik olsun gibi uğraşıyorlar. Ya da kolaya kaçıyorlar. Ama genel olarak bu kitapta yazar beklediğim klişeleri yıkarak kızla çocuğun arasını yapmadı, kızı intihar yolundayken birden pembe bulutların üzerine taşımadı. Bunlar bana gerçekçi geldi. Ayrıca kızımız başına gelenleri anlatırken, sitedeki insanların başına gelenleri okurken bence kendinize dersler çıkarıp hayatınıza bunu yansıtabileceğiniz ve herkese karşı olan tavır ve söylemlerinizi gözden geçirebileceğiniz bir kitap. Melankolik bir kitap arayışındaysanız, kolayca okunsun zorlamasın diyorsanız, intiharlı falan kitaplar, zorbalıkla ilgili anlatılanlar hoşunuza gidiyorsa tavsiye edebileceğim bir gençlik kitabı. Onun dışında aman aman beklentilerle başlamanıza gerek yok, hayal kırıklığına uğrarsınız...

Sen Bunu Okuduğunda Ben Ölmüş OlacağımJulie Anne Peters · Go! Kitap · 20161,556 okunma

·

185 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.