Mektup okumak her zaman garip gelmiştir. İnsanların özeline müdahale gibi görürüm. Ahmed Arif’in Cemal Süreya’ya olan mektuplarında bu hissi daha fazla hissettim. Yaşadıkları sıkıntıları, sorunları, sevinçleri hepsi bu mektuplardaydı. Okurken hep içimde bu hisle okudum.
Mektuplarda edebi kaygı olmamasına rağmen bu mektuplar edebi yönden çok doyurucuydu. İçerisindeki Fikret Otyam ve Cemal Süreya’nın önsözleri ile kitap daha da zenginleşmişti. Burada hem Ahmed Arif’in hem de Cemal Süreya’nın şiirlerine ve edebiyata verdiği önemi çok daha iyi anlıyoruz. Onun dışında mektup yorumlamak kimsenin haddi olmamalı. Keyifle okudum.