Ders arasında arkadaşımın doğum gününe hediye almak için okuldan çıktım. Sonra ileride bir kitapçı olduğu aklıma geldi.Kitapçıya gittim. Arkadaşım kitap okumayı pek sevmediği için hediye işinden vazgeçtim. Belki de erteledim. İki saat orada kitap seçtim. Sonra kendimi almaya ikna ettim. Dört tanecik kitabı almaya karar verdim. Sonra ödeme yapmak için kasaya gittim. Kasiyer içlerineden birini gösterip " Çok güzel bir kitaptır. Görünce tekrar okuyasım geldi."dedi.
Ben kitapları kasadan geçirirken bir kadın da yanımda çocuklar için olan uçlu kalemlere bakıyordu. Kasiyere döndü, dedi ki" Ben bu kalemlerden birini hediye olarak almak istiyorum. Ama üzerinde ingilizce yazılar var. Üzerinde kötü bir şey yazıyor olmasından endişeleniyorum. Ne yazdığını anlayabiliyor musunuz?" Kasiyer anlamadığını söyledi. Ben de ürkekçe yardım edebileceğimi söyledim. Ona yardımcı olabilmek beni çok mutlu etti. Kitapçıdan ayrıldım. Saate baktım derse henüz var. Arkadaki parka gittim. Bir masaya oturdum. Az sonra üç tane teyze geldi. Dutları varmış. Gel bizimle otur dediler. Kibarca reddettim. Sonra teyzelerden biri biraz dut getirdi. Ardından masaya bir güvercin kondu.Hava da çok güzel esiyor. Alışkın değilim böyle günlere.
·
156 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.