Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

246 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sahici Cümleler Kurabilmek - Akif Emre
Elhamdülillah Akif Emre Abinin külliyatından bir kitabı daha bitirmek nasip oldu. Akif Abi'yle nasıl tanıştığımı kendisiyle ilgili düşücelerimi diğer Akif Emre incelemelerimde ifade etmiştim. Bu kitap ilk baskısını Mart 2022'de yapmıştı. Bize de almak Ramazan'da nasip oldu. Almak derken, hediye olarak... (:D) Kitabı Büyüyen Ay Yayınları'ndan almıştık. Gitmişken Yayınevinin sahibi Mustafa Kirenci Abi'yle de ayak üstü görüşmüş olduk. Bu kitap Akif Emre külliyatının 12. kitabı. Mustafa Kirenci'nin dediğine göre 2-3 kitap daha çıkacakmış. İki-üç kitap daha çıkacak diye sevineyim mi, yoksa külliyat nihayete eriyor diye üzüleyim mi bilmiyorum. Kitabın kapağında da yazdığı üzere bu kitapta Akif Emre'nin "Aydınlar, Üniversite, Medya, Reklam ve Futbol'a dair" olan düşüncelerine eğiliyoruz. - Aydınlar... Aydınlarımız... Aydınlarımız mı? - Edward Said üzerinden bir okuma yaparak aydın denilen zümrenin muhalif olması gerektiğinden ancak bizdeki "aydın", "özellikle sol aydın" tiplemelerinin iktidarla bu işleri yaparak bir konuma geldiğini ve kendi kültürlerinden ve halklarından ne kadar uzak olduklarına değiniyor Akif Emre. Türk aydınının kendi nev-i şahsına münhasır bir aydın tipi olduğunu ve yalnız kaldığından da bahsetmeyi es geçmiyor. Bunun istisnası, Kemal Tahir. Kemal Tahir "Batılılaşma" meselesini şöyle tarif ediyor: "Batılılaşma kelimesinde, Batılı olmayan bir toplumun, kendi benliğinden vazgeçerek, ondan büsbütün sıyrılarak bir başka şey' olmaya çalışması, yani imkânsızı zorlaması vardı." Güzel tespit... Bu minvalde daha derin cümleler duymak istiyorsanız Said Halim Paşa'yı tavsiye ederim. Tabi bunları anlatırken bizim camianın cenazesine de bir fatiha okumuyor değil. Son dönemde özellikle 2000 sonrası başımıza gelenlerin ne kadar farkındayız bilmiyorum. Bizim camia kendisini bu makamlara mevkilere fazla kaptırdı, sisteme eklemlendi veya çizgisini kaybetti diye de ifade edebiliriz. Neyse çok uzatmaya gerek yok. Bu konuda "halimiz itten beter, keyfimiz paşada yok" diyerek semt çocuklarına selam edeyim. Müslüman fikir adamları yaşadığımız coğrafya için çok büyük bir imkan. Bu imkan meselesi bağımsızlıklarıyla doğrusal bir çizgide ilerliyor. Ne demişti Akif Emre? "Bağımsızlığını koruyamamış aydın kesimden ne tutarlılık beklenebilir ne de eleştirel tavır." Aydın meslesi için bu kadarla yetinelim... Üniversite... Üniversite konusu açılınca tabi ki Türk öğütüm sisteminin ezberci, test çözmeye bağımlı, düşünce ve sorgulamadan yoksun olduğu klişesi aklımıza geliyor. Akif Emre de bu klişeyi devam ettirip üzerine yorumlar yapıyor. Her sistem kendi ideal gençliğini yetiştirmek için bir Eğitim sistemi oluşturur. Sistemlerin bekası için bu eğitim sistemlerinin devamı şart. Ah! Eğitim mi dedim öğütüm, öğütüm. Akif Emre bunu şöyle ifade ediyor: "Her medeniyet kendi insan tipini yetiştirdiği ölçüde hayatiyetini sürdürür..." Bu ölçüler için de üniversitelere ve temel metinlere ihtiyaç vardır. Hadi Türkiye'de tavşan gibi üreyen bir Üniversite anlayışı var ve bu sebepten dolayı eğitimde istenilen seviye yakalanamadı, tasvip etmesek ve eleştirsek de hadi buna eyvallah. Ulan peki bu memleketin üniversitelerinin temel metinleri nerede? Bu konuyu daha güzel açıklayabilmek için Akif Emre'den yardım alayım: "Türkiye'de üniversiteyi bitiren ortalama bir gencin mutlaka okuması gereken temel kaç metin gösterebilirsiniz? Kendi kültürümüze, medeniyetimize dair her gencin mutlaka okuması gereken, muhtevasından bir şeyler edindiği kaç isim, kaç kitap gösterebiliriz?" Medya ve reklam konusu benim çok da alanım olmayan bir mevzu. Durmadan olumsuz haber pompalayıp insanların umudunu kıran haberlerden, lağım çukuruna dönmüş siyasetçilerin ağızlarından yorulduk. Herkes kendi tarafının medyasını biraz sorgulasın. Bu arada bizim cenahın camide beş vakit namaz kılan, ahlakı savunan ve Allah'ın rızasını arayan Müslümanları da izledikleri kanallardaki tesettüre uymayan kadın spikerlere dikkat etsinler. (Tesettür mü hahaha) Gülmeyin oğlum(!) Değerlerimiz var olduğu sürece varız... Futbol bölümüne dair de şunu söyleyeyim, hatırlıyor musunuz Euro 2008'deki triplerimizi, hani Avrupa'ya cihada gidiyor gibiydik. Bir de biz ulusalcılığa karşı insanlarız biliyosunuz değil mi?? İnsan kendi cenahına daha sert konuşabiliyor, Vesselam... Özellikle çok beğendiğim yazılar: 1- Aydınlar ve Papazlar 2- Güzelim 'Hayat' 3- Medyatik "Ulema" (Özellike bu yazı enlerden) 4- Yeni Aydın Tipimiz: Pamuk Prens 5- Strateji Hastalığı 6- Bir Aydın Sınavı Olarak Laiklik (Bu yazının 7 maddelik bir bölümü var. Enfes.) 7- Dava Adamı (EN BABA YAZI) 8- Ertelenmiş Eleştiri Öldürür 9- Aydınların Gündemi Var Mı? 10- Güce Ayarlı Eleştiri 11- Sahici Cümleler Kurabilmek 12-Temel Metinlerinden Yoksun Üniversite? 13- Teolog mu Alim mi? 14- Bir Cihat Aracı Olarak Futbol 15- Futbol Futboldan İbaret Değildir 16- Olimpiyat Ateşinde İftar Bu yazıların büyük bir kısmını belki de hepsini internette bulabilirsiniz. Özellikle "Dava Adamı" yazısına bu günlerde ihtiyacımız var...
Sahici Cümleler Kurabilmek
Sahici Cümleler KurabilmekAkif Emre · Büyüyenay · 20223 okunma
··
2.146 görüntüleme
Oldi okurunun profil resmi
Kardeşim, Âkif Emre'ye nereden başlamak daha faydalı olur?
Ahmet Mücahit okurunun profil resmi
Abi eğer İslamcılık üzerine okumaların varsa Müstağrip Aydınlar Yüzyılı kitabından başlasan güzel olur. Eğer İslamcılıkla alakalı okumaların yoksa çizgisiz defter veya izler kitabından başlayabilirsin. Çizgisiz defter öncelikli tabi. Portreler için portreler kitabı iyidir
5 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.