Hayatımızı saman tadında, lezzetsiz an parçacıklarına dönüştüren şey, "hayret duygusu" nun kaybedilişidir, diyor derin iç hastalıklarının doygun ruhlu uzmanları. Bu teşhisi çok önemsiyor kalbim. Göklerle gelen şaka ve sürprizlere hayretle mukabele etmeyi unutalı beri, sarmal ilahi neşeden de payımızı alamıyoruz yeterince. Var olmanın dayanılmaz cilveleri okşamıyor gönlümüzü. Tebessümlerimize sinmiyor "hikmetli olan" ın önce kabul edilip sonra anlaşılan ince dokunuşları... Eskilerde "hayret" azim bir makam iken, şimdilerde hiçbir şeye şaşıracak kadar dinginliği olmayan bir kanıksamışlık hüküm sürüyor adeta yetim ruhumuzda.