Öyle yoğun ve anlaşılmaz duygular içerisindeyim ki söze nerden başlayacağımı bilmiyorum. Okuduğum kitapta karşılaştığım ince zeka, kuvvetli kalem, dehanın aktığı satırlar, okuyucuya geçirilebilen yoğun hisler beni hayrete düşürdü. Sayfa sayısı az ama içeriği çok kalın olan bir kitap. Konusu adından anlaşılacağı üzere zamanda yolculuk hayalinin getirdiği bir fikir olan zaman makinesi ile ilgili. Bu deyim ilk kez H. G Wells tarafından kullanılmış. Hikaye bir sohbet esnasında Zaman Yolcusu’nun dört boyut geometrisi araştırmaları sonucunda zamanda yolculuk yapılabileceğini öne sürmesiyle başlıyor. Doğasında mantıksız arzular bolca bulunduğu için kimsenin inanıp güvenmediği zaman yolcusu bunu başarmakla kalmayıp 802701 yılına yolculuk ediyor. İnsan ırkının Eloiler ve Morlocklar adında iki türe bölündüğünü gören Zaman Yolcusu birbirinden hayret verici olaylarla karşılaşıyor. İlk basımı 1895 yılında olan bu kitabın bu kadar uzak bir geleceği bu kadar ustaca ve sıkmayan detaylarla anlatmasını çok sevdim.Yazarın kalemi bana Zaman yolcusunun yaşadıklarını birebir hissettirdi. Ayrıca içinde günümüzde yaşanan sınıf çatışmalarının gelecekteki sonuçlarını ayrıntılı bir şekilde vermiş olması beni ciddi anlamda düşündürdü. Küçük bir uyarı yapmamda fayda var. Bilim-kurgu romanı olduğundan içinde çok sayıda bilimsel terim var. Her zaman ki gibi not alarak ve es vererek okumanızı tavsiye ederim. Ben yazarın anlatımını çok sevdim. Çok okumak istediğim Ursula K. Le Guın’in ve daha birçok yazarın ilham kaynağı olmuş olması da dikkat çeken unsurlardan bir tanesi olduğunu düşünüyorum. Bilim-kurgu okuyucuysanız kesinlikle tavsiyemdir..

Zaman MakinesiH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202429bin okunma

··

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Monologsakini