Gönderi

Kalk, elini elime ver. Benden bir şey mi istiyorsun? Ne vereyim sana? Uğrunda viran ve perişan oldum. Değerimi sarf ettim, kanımı sarf ettim. Bir şeyim kalmadı. Benden artık bir şey isteme. Kara toprağı yağmurlarıyla dirilten mavi bulutlar mükâfat istiyor mu? Mehtap karanlık viranelerden başa kakma bekliyor mu? Akar sular, çarpan dalgalar cilaladıkları çakıllardan teşekkür alıyor mu? Güller sinelerini delen, göğüslerini emen arılardan aşıkâne karşılık görüyor mu? Öyleyse, güzel kadın! Sen de benden bir şey bekleme, arama, isteme! Başını kaldır, gözlerini gözlerime dik! Gözlerimin nuru saçlarının arasında bir taç olsun! Kollarım boynuna bir gerdanlık güzelliğinde sarılsın! Hasret yaşlarım göğsünde inciler döksün.
Sayfa 140Kitabı okudu
·
48 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.