Herkese merhaba, Ursula Kroeber Le Guin 1929 yılında Kaliforniya'da doğmuş. Babası antropolog Alfred Kroeber, annesi yazar Theodora Kroeber'dir. Ursula'nın büyüdüğü ortam babası ve annesinin meslekleri dolayısıyla oldukça besleyici sohbetlerin ve çeşitli insanların - babasının iş arkadaşlarının- ziyaret ettiği, düşünce ve ifade özgürlüğünün olduğu, hayal gücünün hüküm sürdüğü konuşmalara tanık olarak büyüdüğü her açıdan besleyici bir ortam. Böyle bir ortamda geçirilmiş çocukluk ve gençlik döneminin kalıntıları elbette Ursula'nın kişiliğinde, düşüncelerinde ve yazdığı eserlerde kendini gösteriyor. "Büyümemiz için bize verilen gerçekliktir, insan erdemini ya da kötülüğünü aşan bir bütünlüktür. Bilgiye, kendimizi bilmeye ihtiyacımız vardır. Kendimizi ve gölgemizi görmemiz gerekir. Çünkü gölgemizle yüzleşebiliriz; onu kontrol edebilir, onun rehberliğini kabul edebiliriz; böylece belki de büyüdüğümüzde, güçlenip toplum içinde sorumlu yetişkinler olduğumuzda, dünyada yapılan kötülükler, katlanmak zorunda olduğumuz adaletsizlikler, azap ve acı karşısında, ve o en sondaki nihai gölge karşısında, çaresizlikle teslim olmaya ya da gördüklerimizi inkar etmeye daha az eğilimli oluruz." Ursula Le Guin Türkiye'de en çok Mülksüzler eseri ile ilgi görse de sayısız roman, öykü, çocuk kitabı, deneme ve şiir türlerinde eserler vermiştir. Bununla birlikte çok sayıda edebiyat ödülü arasında Ulusal Kitap Ödülü, beş kez Hugo ve beş kez Nebula ödülü - Amerikada verilen en prestijli ödüllerdir- bulunuyor. Ayrıca tüm bunları evli ve 3 çocuk annesi olarak başarıyor. Kadınlar Rüyalar Ejderhalar kitabı aslında Metis yayınlarının derleyip çeşitli deneme ve yazılarından toplayarak biraraya getirdikleri seçkilerden oluşuyor. Bu yazılar kendi yazarlık süreci ve genel olarak yazmak süreci üzerine. Kendi türü olan fantazi edebiyatı üzerine ve bu alanda önde gelen yazarlar -örnekse Tolkien- ve kitaplar üzerinden işlenen kavramların, anlatılan hikayelerin, kurguların, mit ve arketiplerin aslında alt metninde ne anlatmak istediğini ya da neyi simgelediğini anlatıyor. Hayal gününün yararlarının ne olduğu, ne işe yaradığını ve neden önemli olduğu konusunu oldukça akıcı ve etkileyici bir üslupla anlatıyor. "Çünkü fanzati elbette hakikidir. Olgulara dayanmaz, ama hakikidir. Çocuklar bilir bunu. Yetişkinler de bilir, zaten çoğu bu yüzden fantaziden korkar. Fantazide ki hakikatin, yaşamaya mecbur edildikleri ve kabullendikleri hayatın sahteligine, kofluğuna, gereksizliğine, sıradanlığa karşı bir meydan okuma, hatta tehdit oluşturduğunu bilirler. Ejderhalardan korkarlar, çünkü özgürlükten korkarlar." İnsan olarak beni çok etkiler Ursula le Guin. Biyografisini her okuduğumda ya da onunla ilgili dinlediğim her şey hayran bırakacak derecede etkiler. Kendisi ve başka ırklar, kadınlar, özgürlük adına yaptığı, yazdığı mücadelesini verdiği her şey beni duygulandırır ve kadın olarak gururlandırır. O yüzden en sevdiğim yazarlar ve insanlar arasındadır. Yazarla henüz tanışmamış olanlarınız varsa en kısa sürede bekletmeden kalemiyle tanışmanızı okumanızı öneririm. Okuyanlarınızla da bu kitap özelinde de diğer eserleri hakkında da yorumlarda konuşabiliriz çünkü konuşmaktan asla sıkılmayacağım bir yazar. Buraya kadar okumuş olan herkese teşekkür ederim.

Kadınlar Rüyalar EjderhalarUrsula K. Le Guin · Metis Yayıncılık · 2022919 okunma

·

102 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Dilan