Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bir Peri Masalı
Kitap yaşlı eşek Benjamin'in tanrı eleştirisi ile başlıyor. "Tanrı bana sinekleri kovayım diye bir kuyruk vermiş; ama keşke sinekler de olmasaydı, kuyruğum da." Yani tanrının kötülüğü (sinek) ve iradeyi (kuyruk) yaratıp bireyin bu anlamsız problemin içine koymak yerine sinekleri yaratmasa durmadan kuyruğunu sallamasına gerek kalmayacağını söylüyor. Tanrı hem kötülüğü yaratır hem de insana kötülükten uzak durabilmesi için irade verir. Aynı zamanda Tanrı insanın kötülükten uzak durmasını emretmektedir. İhtiyar Benjamin de tüm bunlar yerine kısaca tanrı kötülüğü yaratmasa daha iyi olacağını söylüyor. Kitap insanoğlunu anlatmak için hayvanları kullanmıştır. Böylece benzetme yaparak daha akılda kalıcı olmuş ve genç nesli etkileyebilmiştir. Kitap büyük oranda sosyalizm eleştirisi içeriyor. Ama aynı zamanda çiftliğin Jones zamanını yani kapitalizmi de eleştiriyor. Koca Reis ilk başta karşımıza bir yol gösterici olarak görünmüştür. E tabiki kim olduğunu tahmin edersiniz. Koca Reis bize hayvanların canları çıkana kadar çalıştıklarını, emeklerinin sömürüldüğünü ve buna isyan etmemeleri için yaşayabilecekleri kadar yemek yiyebildiklerini ve bu acımasız sistemin devam ettiğini söylemektedir. İnsanoğlunun durumu çiftlik hayvanları ile böyle anlatılmıştır. Çağımızda insanlar çocukluğunu yaşayamadan hemen çalışmaya başlarlar, büyük emeklerinin karşılığında aldıkları ise onları yaşamaya devam ettirecek kadar az paradır. Koca Reis insana karşı zafer kazandıktan sonra insanoğlunun adetlerine uymamalarını söylüyor. Fakat bu düzeni yıktıktan sonra elbette yine bir düzen oluşuyor. Çünkü dünyada düzen asla bozulmaz. Yeni kurallar, yeni inanışlar, yeni toplumlar ve yeni canlılar gelir ancak hep bir güçlü-güçsüz çatışması olacaktır. Eninde sonunda hepsi tekrar kendi aralarında gruplaşma ve kendilerinden olmayın ötekileştirecekler. Hepsi eşit olmak için savaşacaklar ama eşit olduktan sonra tekrar zengin-fakir çatışması doğacak. Bu durumda sistem hep böyle devam edecektir. Hayvan devriminden sonra ortaya çıkan 7 Emir, domuzların yönetici sınıfını oluşturması ve tüm hayvanların hakkı olan süte domuzların el koyması de bunu kanıtlamıştır. Dünya değişse de sistem çark gibi devam edecektir. Bu çarkı kırmanın bir yolu olduğunu sanmıyorum. Koca Reis öldükten sonra Snowball ve Napoleon'un onun varisliğini yapması Stalin ve Troçki'nin ilişkisine benzemektedir. Ortak bir amaç için bir araya gelmişlerdi anacak fikirleri asla uyuşmamaktaydı. Ve nihayetinde Napoleon güç kullandı. Bir devrin çöküşe geçtiği yer aslında burasıydı, tüm hayvanların rüyalarımı süsleyen bu düzen artık eskiye dönüyor, baskı ve zulüm yılları geliyordu. Napoleon geçmişi değiştiriyor, köpeklerden oluşan korumasıyla bir tanrı gibi istediğini yapıyordu. Gerçekten bir tanrı gibi hayvanları cehennem (Jones) ile korkutuyordu. Hatta ticarete başvurarak 7 Emir'e karşı geliyordu. Hayvanlar ise öyle güzel kandırılıyordu ki animalizmin özünü kaybettiğini anlayamıyorlardı. Moses'in hayvanların ayaklanmamaları için onlara Balbadem Diyarını(Hayvanların Cenneti) kullanması bize iktidarların cenneti ve dini kullanarak proleteryayı uyuttuklarını anlatıyor. Snowball'ın Caesar'dan öğrendiği savunma taktikleri insanları püskürtmesi ise gerçekten çok eğlenceliydi. Koyunlar bir zamanlar "iki ayaklı kötü" sloganını tekrar ederken ilerde "iki ayaklı daha iyi" sloganını kullanmışlardır. İktidara göre fikir ve düşünceleri değişen, sorgulamadan itaat eden insanlara neden koyun dendiğini daha iyi anlamış oluyoruz. Squaler bana propaganda bakanı Gobbels'i anımsattı. Her türlü yanlışı çarpıtmaya, doğru gibi göstermeyi gerek sözleriyle gerek korku ile başarıyordu. Napoleon'a "Önder" denmesi, bazı hayvanların "daha eşit" olması Hayvan Çiftliği'nin git gide bozulduğunu gösteriyordu. Napoleon git gide kuralları çarpıtıyor, kendini ilah ilan ediyor ve çiftlik hayvanlarını bir arada tutmak için ortak ölümsüz bir düşman yaratıyordu. Bu düşman, hayvanları ortak amaç için bir arada tutuyordu. İktidarlar bu "ortak düşman" karakterini halkı kontrol etmek ve bir arada tutmak için çokça kullanmıştır. Bu düşman kitapta insanoğlunu temsil eden Jones ve iç düşmanları temsil eden Snowball olmuştur. Napoleon büyük bir şekilde Stalin'e benzemektedir. Adalet, özgürlük adı ile başa gelmişlerdir ancak zulüm ve katliam getirdiler. Kitabın sonuna doğru Büyük Reis'in tüm öğretileri değiştirilmiş ve domuzların insanlardan farkı kalmamıştı. Düşmanlarına benzemişlerdi ve bu yüzden Hayvan Çiftliği köhne bir düzene dönüşmüştü. Bu düzenin yıkılıp yeni bir sistem geleceğini ve bunun tekerrür edeceğimi hepimiz biliyoruz...
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,3bin okunma
·
141 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.