Bu kitapta özellikle Hristiyanlığa çok ağır eleştirilerde bulunulmuş. Nietzsche okumayan birisi için ağır gelebilir. İçerisinde fazla felsefi terim var. Ben herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Ve kitaptan şu alıntıyı da buraya yazıyorum, çünkü ancak o zaman ne okuduğunuzu ve neden okuduğunuzu biraz da olsa fark etmiş olacaksınız...
“Bu kitap en azlarındır. Belki de onlardan hiçbiri yaşamıyor daha. Onlar benim Zerdüşt'ümü anlayanlar olacaklar: kendimi daha bugünden işitilecek kulaklar bulanlarla nasıl karşılaştırabilirim ki? Ancak öbür gündür benim olan. Kimileri öldükten sonra doğar. Kişinin beni anlamasının, hem de zorunlukla anlamasının koşulları - bunları pek iyi bilirim. Benim yalnızca içtenliğime, tutkuma dayanabilmek için, düşünsel konularda katılık kertesinde dürüst olması gerekir kişinin. Dağlarda yaşamaya alışkın olması gerekir - çağın siyasetinin ve halkların çıkarcılıklarının sefil gevezeliğini kendi altında görmeye. Aldırmaz olmuş olması gerekir, hiç sormaması gerekir, doğruluk yararlı mıdır diye, bir kötü kader olup çıkar mı diye... Bugün kimsenin sorma yürekliliğini göstermediği sorulara sertliğin verdiği yatkınlık; yasaklanmış olana yüreklilik; labirente önceden belirlenmişlik. Yedi yalnızlıkta edinilmiş bir deneyim. Yeni bir müzik için yeni kulaklar. En uzaklar için yeni gözler. Şimdiye dek sağır kalınmış doğrular için yeni bir vicdan. Ve yüce üslubun iktisat istemi: gücünü, heyecanlanmalarını derli toplu tutmak... Kendi kendine saygı; kendi kendine sevgi; kendi kendisi karşısında koşulsuz bir özgürlük... İşte! Bunlardır benim okurlarım ancak, benim sahici okurlarım, benim önceden belirlenmiş okurlarım: geri kalan neye yarar ki - geri kalan insanlıktır yalnızca. Kişinin gücüyle, ruhunun yüksekliğiyle insanlığa tepeden bakması gerekir - horgörüsüyle . . .”