Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

315 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Varolmanın Dayanılmaz Ağırlığı , Duygular ...
Kitap 4 karakterin düşünsel , yaşamsal, duygusal , insansal düşünceleri üzerinden anlatılmakta.... Bu dört karakter üzerinden anlatılan varolmanın dayanılmaz hafifliği , bende varolmanın dayanılmaz ağırlığı oldu... Dayanılmaz bir ağırlık çöktü içime anlatamam. İki kadın karakter birbirlerinden zıtlar. Aynı ulustan gelmekte ancak düşünce ve duygular birbirine zıt , hisler bambaşka ... Erkekler de aynı şekilde ... Tereza ; sepete konmuş bir çocuk kadar naif bir çocuk , bu imgeleme çok etkileyiciydi. Duygusal manada çok küçük ve yaşamı boyunca ne yaşarsa yaşasın gelişmiyor. Hep küçük , korunmasız ,itaatkar kalıyor. Sanırım karşı çıktığı annesi yüzünden hep böyle kalıyor... Sabina ; Oldukça kuralsız , dik başlı , tutarsız yorucu bir insan yoruldum onu okurken ... Bir ara onun umursamaz ve hafif hissettiği halden istedim yalan yok ama çok boştu çok ... Aslında yazar açık seçik hislerini anlattı. Ama açık seçik hisleri onlar değildi. Duygusaldı bu kadın. Ama nedense duygusuz anlatıldı ... Tomas ; Sevemedim seni Tomas ... Aşk anlayışını vicdana ve şefkate bağlayıp , ihanetlerini kapatmanı sevemedim. Psikolojimi altüst ettin. Çok kötüydün. Bile bile Tereza'nın zaaflarını aşk adı altında kullandın. Sebebiyse erkek olman ve cinsel hazlarının tavan olması... Bu durum sana her kadına dokunma fakat Terezaya aşık olma hakkı verdi. Bunu da sevemedim... Tereza'nın bir noktada cesur olmak olmasını dilerdim. Seni terk etmeliydi. Franz ; Bir gönül eğlencesi , yaşlılığının etkisiyle atıldığı bir eğlence için hissettikleri ve sonra pişman oluşu ... Bu yüzden kaybettikleri ya da aslında bir vicdan meselesi olarak gördüğü evliliğini bitirip kurtulması ... Sonrasında ise, iki kadının da aslında hayatını onlarsız daha iyi hissetmesine, neden olduğunu anlaması ... Kitapta kimseyi tam olarak sevemiyor , haklı bulamıyor fakat acaba duygular işin içine girince gerçekten böyle mi diyorsunuz. Yani sonuçta ; duygular kapalı, örüntülü karışık normlar ve ondan bu haklı bulamama hali diye düşünüp kendinizi avutuyorsunuz. Ben tam olarak böyle hissettim. İnsanın duygularla karışık , arzularını , gizli arzularını dile getirdiği için insanı çok derin bir şekilde vuruyor Kundera... Bu 4 karakter üstünden komünizm , kitch kavramları , tarih , düşünceler çok açık ancak karmaşık , beyin yakan cinsten anlatıldı kitapta. Kesinlikle unutmayacağım ve tekrar okuyacağım bir kitapsın. Kundera seninle bu kitapla mı tanışmalıydım bilmiyorum ama sevdim seni ... İnsan duygularını tüm çıplaklığıyla anlatmış olman beni feci yordu. Kitabın bazı yerlerinde şiştim. Bunlar nasıl cümleler , nasıl bağlamalar , nasıl çıkarımlar dedim. Ama ama ama ... Duyguları çok güzel anlattın adamım. Sevgili okurlar , beyin yakan cinsten bir felsefe kitabıydı bence , ama kitap edebiyat kitabı olarak geçiyor bilemedim neden öyle. Tamam edebi bir eser ama konuları yorumlayış şekli oldukça felsefikti , yani bilemedim. Şaşırarak okudum, yalan yok şiştim , çok ağır konulardı benim gibi bir kişilik için ama , hepinize bu oldukça açık hislerle yazılmış kitabı , tüm ictenligimle öneriyorum. Kitaplarla kalın. Son olarak karakterlerin mezar taşları yazıları ilgimi çekti buraya bırakmak istiyorum... Birazda alıntı tabi ki ... #169503198 #169503002 #169496953 Tanrının cennetini yeryüzünde istedi. TOMAS Nice dolasmalardan sonra döndü. FRANZ
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · İletişim Yayınları · 198610,4bin okunma
··
2.186 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.