Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

62 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Genç Ruhlara
" Burada sırası gelmişken, hiç unutamadığım bir hâtıramı anlatacağım: Birinci Dünya Harbi'nde dört buçuk sene, Kafkaslarda cepheden cepheye koştuktan ve bu felaketli harbin bütün sefalet ve ıztıraplarını çektikten sonra, nihayet İstanbul'da terhis edildim. Terhisimin ilk haftalanında müthiş bir avarelik ve kararsızlık içinde kaldım. Ne yapmalı ve hayatta nasıl bir yol tutmalıydım? Yarım kalan tahsilime devam mı etmeliydim, yoksa terhis edilen birçok arkadaşlarım gibi, tahsilden vazgeçip bir iş hayatına mı atılmalıydım? Içimi kemiren bu tereddüdü yenemiyor, bir tutlu karar veremiyordum. Görüp konuştuğum kimseler beni hep tahsil hayatından soğutamıyor ve bir iş tutmaya teşvik ediyordu. Bir aralık, Sirkeci kahvelerinden birinde genç bir tüccar hemşehrime rastladım. Mal almaya gelmiş. Bana ne yapacağamı ve ne iş tutacağm sordu. Ben de kararsız olduğumu, fakat gönlümün tahsile dönmeye aktiğim söyledim. "Şaşarım aklına, okuyup da kütüphane faresi olacağına, benim gibi iş yap da para kazan" dedi. Bilihare hırsının kurbanı olup genç yaşında ölen bu tüccar hemşehrimin sözleri, zaten sallanan içimi, bütün bütün alt üst etti. Adeta şaşkına dönmüştüm. Nihayet, ilmine ve kemaline derin bir hürmet beslediğim ve kendisinden feyz aldığım, Şevketi Efendi isminde eski müderrislerden bir zat vardı. Bu zât ziyaret edip fikrini öğrenmeye karar verdim ve kendisini Çarşıkapı'daki evinde ziyaret ettim. Hoşbeşten sonra, Hoca bana ne yapacağımı sordu. Ben de kendisine kararsızlığımı anlattım. Bana şunları söyledi: "Tereddüdü bırak ve tahsile devam et. İnsan ihtiyarlığına kadar ömrünün her çağanda iş hayatına atılabilir ve az çok muvaffak olur. Fakat okuyup öğrenmenin muayyen bir çağı vardır. Sen bugün bu çağdasın. Bu çağı geçirirsen ona bir daha dönemezsin ve istidadını (yeteneğini) heder etmiş olursun. Okuyup öğren de, sonra istersen tüccar ol. Bunda bir zararın olmaz" Bu hikmet dolu sözler üzerine kararımı verdim ve pişman olmadım. Gariptir ki, merhum Şevketi Efendi Hoca'nın güzel nasihati, yalnız benim değil, benim gibi tereddüt karanlığı içinde bocalayan diger birinin de yoluna ışık tutmuştur. Filhakika, benden birar sonra, terhis olunup İstanbul'a gelen Kemal Galip Balkar ile buluştuk. Çok aziz ve kıymetli bir insan olan bu arkadaşım da, tıpkı benim gibi şaşırmış kalmış, tahsil mi, iş hayatı mı tereddütleri içinde bunalmıştı. Kendisine, merhum hocanın nasihatini anlattım ve kendi kararımı söyledim. Gözlerinin önündeki ibham (kapalılık) perdesi kalktı, yolu aydınlandı ve tahsil hayatına atandı. Kendisi hâlen Türkiyemizin varlığı ile iftihar edeceği yüksek bir hukuk adamadır ve bu sıfatla Ankara'da Siyasal Bilgiler Fakültesi İdare Hukuku Profesörü ve Devlet Şurası Başkanı'nın sözcüsüdür. Allah Şevket Efendi merhumu nur içinde yatırsın.(Amin...)" ( s. 61, Merhum yazarın hatırası)
Gençlerle Başbaşa
Gençlerle BaşbaşaAli Fuad Başgil · Kubbealtı Neşriyat · 201815,7bin okunma
··
663 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.