Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Prens Valkovsky ile Vanyanın lokantadaki konuşması
- Evren bile benim için yaratılmıştır. Bakın dostum, dünyada hâlâ mutlu olunabileceğine inananlardanım. İnançların en güzelidir bu, çünkü buna inanmayan yaşama gücünü yitirir, kendi kendini zehirlemek zorunda kalır. İşittiğime göre budalanın biri öyle yapmış. Felsefeye öylesine dalmış ki, her şeyi, kişi-oğlunun koyduğu en olağan kuralları bile paramparça etmiş, sonra bakmış ki yanında yöresinde bir şey kalmamış; dünyanın hiçlik üzerine kurulduğunu, kişioğlu için tutulacak en iyi yolun siyanür içmek olduğunu buyurmuş. Siz bunun Hamlet'e yaraşır sonsuz bir umutsuzluk, bizlerin hiç bir zaman akıl erdiremeyeceğimiz yüce bir davranış olduğunu söylersiniz. Ama siz de ozansınız, bense basit bir insanım; bunun için konuya en pratik açıdan bakılması gerektiği görüşünü savunurum. Sözgelimi, ben kendimi tüm bağlardan, zorunluluklardan kurtaralı çok oluyor. Yalnızca kendi çıkarım söz konusu olduğu zaman kendimi zorunlu hissederim. Ama siz böyle düşünemezsiniz tabiî. Eliniz kolunuz bağlı çünkü, duygularınız körelmiş... Yüce düşüncelerden, soylu davranışlardan başka bir endişeniz yok. Ama siz ne söylerseniz kabul etmeye hazırım dostum. Gelgelelim, kişioğlunun fazilet dediği her şeyin temelinde bir bencilliğin bulunduğunu kesinlikle biliyorsam ne yapayım? Kişi ne denli faziletli olursa o denli bencilleşir. Bence insan önce kendini sevmeli... bunu bilir bunu söylerim. Hayat bir ticarettir; parayı boş yere sağa sola savurmaya gelmez, kendi zevkiniz için harcayın onu, yakınlarınıza karşı görevlerinizi yerine getirin... ille de öğrenmek istiyorsanız, benim hayat felsefem budur işte - aslında daha da ileri giderim, para vermeden zevk almaya çalışırım. - Ülküm falan yoktur, olmasını da istemem; hiç özenmedim böyle bir şeye. Kişi ülküsüz de güzel, hoş bir hayat sürebilir... en somme (sözün kısası) Siyanür içmek zorunda kalmadigima seviniyorum. Birazcık daha faziletli olsaydım belki o aptal filozof gibi (Alman'dı muhakkak) ben de içecektim siyanür. Ama olmaz! Hayat o kadar güzel ki! Sosyetede önemli bir yerim olmasını, yükselmeyi, yüksek oynamayı (kumara bayılırım) seviyorum. Hele kadınları... her çeşit kadın kabulümdür; değişiklik olsun diye aşağı tabakadan kadınlarla bile yatıp kalkarım... Ha, ha, ha! Şu anda öyle tiksiniyorsunuz ki benden; yüzünüzden belli! - Haklısınız. - Tutalım ki siz de haklısınız, ama kabul edin ki çirkef siyanürden daha iyidir. Öyle değil mi ? - Hayır, siyanür daha iyidir. - Öyle değil mi diye mahsus sordum size; cevabinizin bana haz vereceğini biliyordum. Hayır, dostum: insanları gerçekten seviyorsanız, akıllı olanların benim haz duyduğum şeyleri benimsemelerini dileyin.. Akıllı bir insan dünyada çirkefin içinde yaşar, ya da can sıkıntısından intihar eder, o zaman da dünya aptallara kalır tabiî. Onlar mutlu olur! Bir atasözü bile vardır: Keyif aptallarindir, derler. Hem biliyor musunuz, akılsızlarla beraber yaşamaktan, onlara kafa sallamaktan daha hoş bir şey yoktur; akıllının işine de gelir bu! Kör inançlara değer verdiğime, birtakım kurallara uyduğuma, yükselmek için didindiğime bakmayın siz benim; boş, anlamsız bir toplumda yaşadığımın farkındayım; bu toplumda keyfim yerindeyken kafa sallarım ona, savunucusu olduğumu belirtmekten geri kalmam, ama sırası gelince en önce ben bırakıp kaçarım onu. Yeni dünya görüşünüzü, düşüncelerinizi biliyorum, ama hiç bir zaman dert edinmedim onları kendime, âdetim değildir zaten bir şeyi dert edinmek. Vicdan azabı nedir bilmem. çıkarıma olan her şeyi kabul ederim. Çoktur benim gibiler, keyfimiz de yerindedir. Dünyada her şey mahvolabilir, sadece bizim kılımız incinmez. Dünya kurulalı beri varız. Dünya alt - üst olsa da biz gene üstte kalırız. Bizim gibilerin ne kadar çok yaşadıklarına bakın, yeter size. Gerçekten çok uzun ömürlü oluruz; hiç dikkatinizi çekti mi bu? Seksen, doksan yaşına kadar yaşarız. Demek ki doğa da bizden yana, ha, ha, ha! Doksan yaşına kadar yaşamaya kararlıyım. Ölümü sevmiyorum, korkuyorum ondan. Nasıl öleceğim, kim bilir? Ama yeri mi şimdi bunun! O aşağılık filozof getirdi bunları aklıma. Felsefe de neymiş!
Sayfa 283Kitabı okudu
·
259 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.