Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

232 syf.
·
Puan vermedi
Kapanan Bir Devrin Simgesi: Kiralık Konak
Sanat hayatına, Fecr-i Ati topluluğunda “Sanat şahsi ve muhteremdir.” anlayışıyla başlayan Karaosmanoğlu bu dönemde daha çok hikâye, mensur şiir, deneme ve makale türlerinde eserler vermiştir. Balkan ve I. Dünya Savaşlarını görünce “Sanat, evvela, bir cemiyetin, bir milletin malıdır; sonra da nihayet bir devrin ifadesidir.” inancına varmış ve roman yazmaya da bu anlayıştan sonra başlamıştır. Bunun içindir ki romanlarının çoğu Türkiye tarihinin belli dönemlerine odaklanır ancak romanlarını kronolojik bir sıra gözeterek yazmamıştır. 1922’de tefrika edilen Kiralık Konak yazarın ilk romanı olup I. Dünya Savaşına doğru giden süreci kapsar. Karaosmanoğlu Kiralık Konak’ta Tanzimat’tan I. Dünya Savaşına kadar yetişen üç kuşak arasındaki görüş, anlayış ve yaşayış farklılığını ortaya koymaya çalışmıştır. Roman karakterlerinden Naim Efendi Tanzimat’ın ilanından sorumlu Osmanlı bürokrasisini temsil etmektedir. Damadı Servet Bey, Tanzimat romanından bu yana karşımıza sıkça çıkan Batılılaşmayı yanlış anlamış, sindirememiş “alafranga züppe” tipine uygun bir karakterdir. Torunu Seniha ise ne dedesini ne babasını beğenen, ülkesinin ve toplumunun sorunlarına duyarsız, değişken tabiatlı bir genç kızdır. Romanda yalnız başına ölen Naim Efendi ile tamamen boşalan konak kapanan bir devri, Servet Bey’in arzuladığı ve kavuştuğu modern apartman dairesi ise (yanlış) Batılılaşmayı simgeleyen mekânlar olarak karşımıza çıkar. Romanın diğer bir önemli karakteri olan Hakkı Celis, romanın başında toy, Seniha’ya âşık, şair ruhlu bir karakterken romanın sonunda insanın vatan için ölmek gibi daha ulvi bir amaç edinmesi gerektiği anlayışına ulaşır. Ona göre Tanzimat’ı ilan eden Naim Efendiler; Servet Bey’ler, Senihalar gibi çarpık nesilleri yaratmıştır ve bu iki anlayışın da yeni düzende yeri yoktur. Roman boyunca değişen tek karakter Hakkı Celis’tir ve giriş paragrafında bahsettiğim Karaosmanoğlu’nun sanat anlayışındaki kırılmaya benzer bir kırılma yaşar. Bu anlamda, Hakkı Celis’in otobiyografik özellikler taşıdığını ve/veya yazarın mesajını taşıma görevi üstlendiğini düşünebiliriz. Karaosmanoğlu da Tanzimat romancıları gibi eserlerinde kendi kişiliğini gizlememiştir. Örneğin; Kiralık Konak’ta kadınlarla ilgili düşüncelerine ve yenilikçi şairlere yönelik eleştirilerine yer verdiğini görüyoruz. Klasik roman tekniğini kullanan yazar, romanında iç monoloğa fazla yer vermemiş; karakterlerin düşünce ve davranışlarının nedenlerini kendisi açıklamıştır. Bu durum, yazarın okuyucuyu kendi istediği noktaya çekebilmesi için uygun bir zemin hazırlamaktadır. Ancak Berna Moran’a göre romandaki bazı teknik kusurlar yazarın bu amacına ulaşmasını zorlaştırmaktadır. Birincisi, yazarın Naim Efendi ve Seniha karakterlerine verdiği bireysel özellikler ile onlara biçtiği sosyal rollerin çelişik ve tutarsız görünmesidir. Örneğin, birey olarak Seniha’yı kimseye benzemek istemeyen biri olarak tasvir ederken ona verdiği sosyal rol gereği zamanını okuduğu dergilerdeki kişileri taklit etmekle geçirdiğini söylemektedir. Geçmişin günahlarını yüklediği ve eski kafalı bulduğu Naim Bey ise naif kişiliği ve romanda tanık olduğumuz trajik sahnelerle okuyucuda en fazla empati uyandıran karakterdir. İkinci teknik hata ise Hakkı Celis’te meydana gelen anlayış değişikliğinin yaşantı ve deneyimlerin sonucunda değil, romanın tezi gereği bir anda gerçekleşmesidir. Bu değişimin okuyucuyla paylaşılmayıp yalnızca sonucun bildirilmesi, okurun karakterle empati kurmasını güçleştirmektedir. İyi okumalar dilerim. Kaynaklar: Berna Moran, Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1, İletişim Yayınları Cevdet Kudret Solok, Türk Edebiyatında Hikaye ve Roman 2, Bilgi Yayınevi
Kiralık Konak
Kiralık KonakYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202317,8bin okunma
·
357 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.