Bir lisede okuyan öğrenciler "dunkeslicht" adındaki bir hesaptan garip mesajlar alır. "Derdini anlat," demektedir anonim hesap, "Herkesin bir derdi vardır." Kimisi engellemeyi tercih eder, kimisi görmezden gelir, kimisi de bu isimsiz hesaba güvenerek içini döker. Günhan ve Ali hayatlarını alt üst eden, psikolojilerini derinden etkileyen sorunlarını bu hesaba anlatırlar. dunkeslicht onlara gerçek ismini söylemez ama "ışık veya umut" olduğunu söyler. Ali ona "Işık" der, Günhan da "Umut". Oysaki dunkeslicht ne bir iyilik perisidir ne de melek. Adı Umut'tur ama umuttan yoksundur. Uğursuz olduğuna, her gittiği yere ölüm getirdiğine inandırılmış bir genç kızdır. Todesbringerin... Ölümgetiren... Kendi dertlerini bastırabilmek için başkasının dertleriyle sarhoş olmaya çalışır. Lise boyunca oradan oraya savrulmuştur, şu an okuduğu lisede de okul gazetesinin genel yayın yönetmeni Sinem dışında arkadaşı yoktur. Üstelik lisede bir şeyler yolunda değildir. Müdüriyet öğrencilerin özgür sesi olan okul gazetesini kapatmak istemektedir. Kılık kıyafet, kurallar, şekilcilik öğrencilerin mutluluğu ve başarısından daha önemli addedilir. Acaba Umut, Günhan, Ali ve Sinem bu durumu değiştirebilecekler midir? Okurken çeşitli duygular yaşadığım, kimi yerde gülüp kimi yerde duygulandığım bu kitabı okurken umut ve kararlılığın dünyayı değiştirebileceğine bir kez daha inandım.

Umut SeanslarıAyşenur Nazlı · Ephesus Yayınları · 2022211 okunma

·

419 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gizem Çetin