Türkiye’de kendini yetiştirmiş ilginç bir isim
Muazzez İlmiye Çığ
Gerçekten ilmi çığ gibi.
Söyleşi şeklinde ilerleyen kitap bölüm bölüm temel konuları esas alarak bir otobiyografi-biyografi tadında soru cevaplı ilerliyor.
Hikayesi doğumundan başlıyor.
Hikayesiyle beraber, Bursa, Çorum, Eskişehir şehirlerine ve toplum yaşamlarına da şahit oluyorsunuz.
Gerek aile hayatında, büyüme çağlarında Çeşitli zorluklarla birlikte ilerliyor serüveni.
Dil tarih coğrafya fakültesinin temellerine ilk tarihine de şahit oluyorsunuz.
Sümeroloji, Hititoloji Kürsülerine ve gelip geçen değerli profesörleri tanıyorsunuz.
Hatice Kızılyay’la kesişen yaşamında İstanbul Arkeoloji Müzesi’ndeki serüvenlerini de öğreniyorsunuz.
Türkiye’nin dünya savaşlarındaki halleri, bürokrasisi, müzecilik faaliyetleri, Almanya’dan gelen bilim insanları vs. Derlen Sümer-Hitit tabletleri,
Aralarda aile yaşamları, yazdığı kitapların ve henüz yazılmayan kitaplarının da esaslarını size açık yüreklilikle ortaya koyan bir söyleşide akıp gidiyorsunuz.
Derken akademik yaşamdaki ve ülkemizdeki bazı hassas konulardaki düşüncelerini de öğreniyor hemde o konulara farklı bir perspektifte ve bilgiyle bakabiliyorsunuz.
Nihayetinde yazıldığı tarihte 86 yaşında olan ve hala aramızda olan yaşayan tarih kıymetli fikir, yaşayan canlı bie kütüphane, ansiklopedi tadında bir şahsiyetle tanışma fırsatı buluyor, arkeolojiye ve tarihin sümerlerden başlayan renkli serüvenine hatta anadolunun kökenleri ile de temas kuruyor, yitip giden uygarlıklara empati beslemeye başlıyorsunuz.
Son derece kıymetli muazzam bir eser.
Ben çok beğendim.