Bir soylunun olduğu kadar, bir dilencinin de çocuğu olabilirdi. Fakat hiç kimse onun, kimin oğlu olduğunu bilmiyordu. Toplum içindeki yerini kestirmek imkansızdı. Fakat günün birinde kaba, yıpranmış, sarı kumaştan bir elbise giydirilip göğsüne etiket takılarak, yetimhaneye alınınca, toplum içindeki yerini bulmuştu.