Gönderi

veziriâzamların yetkileri üzerine
Veziriâzam tarafından sultanın onayına sunulan Dîvân-i Hümâyûn kararlarının reddedilmemesi bir gelenek olarak yerleşmiştir. Veziriâzamın bağımsızlığı, Orta-Doğu devletlerinin değişmez bir ilkesidir. III. Murad'dan başlayarak sorumsuz musâhiblerin ve saray mensuplarının araya girmesiyle veziriâzamın yetkileri zayıflamıştır; Koçi Bey ve öteki ıslahat lâyiha sahipleri tarafından bu durum, devlette "tagayyür ve fesâd"ın başlıca kaynağı sayılacaktır. Murad Paşa'yı veziriâzamlığa atayan I. Ahmed, yazdığı bir hatt-i hümâyûnda, "Sana veziriâzamlığı kimsenin tavsiye ve görüşüne başvurmadan verdim ve mührümü gönderdim" demiştir. 1656'ya doğru devletin derin bir bunalıma düştüğü sırada Köprülü Mehmed Paşa veziriâzamlığı, şu şartlarla kabul etmişti: Sunduğu önerilerden hiçbirini sultan reddetmeyecek, bütün atama ve azilleri kendisi yapacak, sultanın veziriâzamdan başka danışanı olmayacak, hiçbir karşıtını saray benimsemeyecek ve kendisine karşı yapılan bütün iftiralar gözardı edilecek.
Sayfa 73 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
·
364 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.