“Üç kere yirmi ve bir kere on yıl mı? Paketleyin onları alırım. Umuda gelince – öbür dünyadaki hayatın hayallerinin peşinde giderken yapılan en son katliamları duyuyorum. Bu dünyada kargaşa, öbür dünyada mutluluk ….. Masumları öldüren nefret değildi, inançtı, en yumuşak huyluların bile hala saygı gösterdiği o aç kalmış hayalet.” Ian McEwan’ın Fındık Kabuğu kitabı, Shakespeare’in Hamlet eserinden bir alıntıyla başlıyor, “Ah, Tanrım, kötü rüyalar görmeyecek olsam; bir fındık kabuğuna bile sığar ve yine de kendimi kainatın kralı sayabilirim.” . Bu alıntıya göre kitabın konusu ise kısaca; henüz doğumuna iki hafta kalmış fetüs’ün (biz kendisine Hamlet diyelim), annesinin henüz rahmindeyken annesi Trudy ve amcasının babası için planladıkları cinayete ve ihanete kulak misafiri olması diyebiliriz. Tarihin en genç Hamlet’i olan kahramanımız, babasının cinayetine engel olamamanın çaresizliğini, istenmeyen olmanın acısını, annesi aracılığıyla dinlediği podcastlerle tanımaya çalıştığı dünyayı, tüm yorum ve düşüncelerini monologlar halinde bizlerle paylaşıyor. Öncesinde Shakespeare’in Hamlet eserini okumak kitabı çok daha anlamlı ve keyifli kıldığını, okuyacaklara öncesinde Shakespeare’in yetişkin Hamlet’i ni okumalarını tavsiye ederim. En sevdiğim yazarlardan biri olan Ian McEwan yine beni yanıltmadı, daha önceki okuduğum tüm kitaplarını da severek okumuştum, bu modern zamanlar Hamlet uyarlamasını da çok sevdim. Oldukça orijinal, akıcı, hicivli bir dille yazılmış olan bu uyarlama kitabını herkese tavsiye ederim. “Ayrıcalıklarla, tattığımız zevklerle gururlanıp duruyoruz, ama yine de yakınıyoruz.”

Fındık KabuğuIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 20171,098 okunma

·

602 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.