Livaneli'nin, Serenad'ın ardından okuduğum ikinci romanıydı.
Bu romanın merkezinde çekilen yerel acıların aslında birer küresel acı olduğunun okuyucuya aktarıldığını hissetmek gayet açık bir olgudan ibaret.
Hümanist bir yazarın öznel düşünceleri gibi algılayarak okuyanlar için ne acıdır ki, yıllardır dibimizde olan biten acılardan bu