Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

452 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
‘Ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım.’ Edebiyatın ve sinemanın en ‘BABA’ hikayesi, efsaneliği sonuna kadar hak eden inanılmaz bir hikaye… Mario Puzo müthiş bir anlatıcı, Baba ise dehşet bir olaylar zinciri! Olayların içinde öyle insanlar öyle hikayeler var ki gerçek hayatın, sokakların, suç dünyasının, ailelerin, arkadaşlıkların ve ihanetlerin her tonunu izlemek mümkün. Elinize aldığınız andan itibaren içine girdiğiniz bu dünyadan asla çıkmak istemiyorsunuz ve her fırsatta okumak isteyip okumadığjnız anlarda onun etkisinde, onun hayaliyle geziniyorsunuz. Elinizden bırakamayıp sonlara gelince üzülüp bitmesin diye yavaşlayıp bittikten sonra sindirmek ve onun etkisi geçmesin diye birkaç gün başka kitap düşünmüyorsunuz. Daha nasıl övebiliirm bilmiyorum, baştan aşağa okuma zevki, dolu dolu olay, entrika, şiddet, ihanet, hesaplaşma, siyaset, aile, özgün karakterler, zor kararlar, aşk, tutku, şehvet, ilişkiler… Sahte dünyalardan gerçek duygulara insan insan… Bilmeyenler varsa konuya kısaca değinmek isterim: edebiyat ve sinema dünyasının kült başlangıç sahnelerinden kabul edilen gerilim dozu yüksek, kendi içinde karşıtlıklar barındıran bir düğün sahnesiyle hikaye başlıyor. Sicilya kökenli Amerikalı Vito Corleone, bir suç örgütünün lideridir, malikanesinin bahçesinde kızının düğünü yapılmaktadır, eğlenceli Sicilya gelenekleriyle süren düğünle eş zamanda, Don Vito Corleone evinde o güne özel ricacıları kabul etmektedir. O gün Don’dan istekte bulunmaya gelen birbirinden farklı kişilerin hepsinin ortak noktası, İtalyan olmalarıdır ve yazar onların da hikayelerini tek tek anlatır, Don zamanı geldiğinde kendisinin de bir iyilik isteyeceğini bilmeleri şartıyla ricaları kabul eder… Don Corleone’nin yetişkin üç oğlu, bir kızı ve emrinde pek çok sadık adamı vardır, hepsinin kendi hikayelerini ve geçmişten geleceğe çizdikleri yolu görürüz. Bu anlamda yazar insan hikayelerinde doyurucu bir bütünlük kurmuştur. Don Vito’nun yerini oğullarından hangisinin alacağı daha ilk sahnelerde kendini belli etmeye başlar ama merak dozu hiç düşmez, çünkü hayatlar her an bıçak sırtıdır. Hikayenin tamamen erkek egemen düzeyde ilerlediğini, fazlasıyla cinsiyetçi olduğunu, kadına şiddeti ve kadına cinsel obje gözüyle bakan eski kafa bir klanı konu aldığını söylemeye gerek yok. Dönem ve yapı itibariyle, olanı işlemiş. Yazım dili açısından bakacak olursak akıcı, merak uyandırıcı ve sade bir dil kullanılmış. Hikayenin genel tarzı bir olay hikayesi olması, durumlardan ve psikolojik tahlillerden çok olaylara yer vermiş. Ama bu, kişilik analizleri yok demek değil aksine öyle nokta atışı, öyle isabetli tahliller var ki, yazarın müthiş bir insan sarrafı olduğunu, onca kalabalık kişi sayısına rağmen, her karakterin özgünlğünden anlıyorsunuz. Kitabın alameti farikası olan betimleme cümlesi ‘buz gibi bakış, buz gibi gülüş…’ bu tanım çok fazlaydı ama pek sorun değil. Kişi ve olayların tamamen hayal ürünü olmadığına, gerçek kişileri yansıttığına kesin olarak inanıyorum. Tony Fontane, Frank Sinatra’ymış geyiğini duymayan yoktur, neden olmasın? Yazar, dönemin siyaset ve Hollywood aleminin kirli sırlarına ve ilişkiler yumağına fazlasıyla hakim. En sevdiğim sahne, Sonny’nin Carlo’yı tepelediği sahne, en sevdiğim karakter Michael. Ah o müziği hele… Yok film sıkıcıydı, yok ben anlamadım, kitabı sevmedim, diyen ne sinema ne edebiyattan anlıyordur nokta net. Başyapıt hem de yayınlandığı günden beri 40 yıldır daima popüler, yani herkese göre, bence bir daha okuyun, izleyin. Kedisiydi, portakalıydı, subliminaliydi derken bir defa izlemek yetmez. Defalarca izlediğim bir film serisiydi ve kitabını okumakta bu kadar geç kaldığım için çok üzgünüm gerçekten nasıl nasıl nasıl okumam, kendime inanamadım. Filmleri nerdeyse her sene yeniden izliyorum. En çok hayranı olduğum aktör Al Pacino’nun buzzzz gibi karizmasına bakmaktan filme adapte olamasam da Baba serisini bitirip üstüne bir de Scarface izlerim… Aşkım Michael Corleone’m, Tony Montana’m, biriciğim, kurt bakışlım️ Ah çook yaşlandı, ölürse bana haber vermeyin nolur.
Baba
BabaMario Puzo · E Yayınları · 19792,382 okunma
·
1.185 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.