muhteşem
"Bensiz yaşayamazsın," diye iddia eder ticaret dünyası; "seni ben besliyorum." "Rekabet doğal bir şeydir," der bilim. "Sus ve itaat et," diye hırlar ulusal güvenlik. "Şikayet etme," der müdürün. Reklamlar son çıkan ilacın veya tüketim ürününün acımızı dindireceğini garanti eder. Medya kuruluşlarının gevezeleri, neyin önemli neyin önemsiz olduğuna bizim yerimize karar verir. Kültür tüm ağırlığıyla kulaklarımıza durmaksızın şunu fısıldar: "Her şey hep böyle devam edip gidecek."
Statükonun birçok ağızdan birden çıkan sesi işte böyle bıkıp usanmaksızın konuşur; öyle ki zamanla bu sesin kafamızın içinden geldiğine inanmaya başlarız. Bu ses sadece bizi eyleme geçmekten alıkoymakla kalmaz, çoğumuz başkalarını da bundan vazgeçirmeye çalışır.
Şu türden sözleri hangi sıklıkla duyuyorsunuz?
Hiçbir anlamı yok.
Kazanamazsın.
Eğer konuşursan ya başın yanar, seni işten atarlar ya da öldürürler.
Sonunda bir hiç uğruna işsiz kalır, hapse girer veya ölürsün.
Düşman çok güçlü.
Başka hiç kimse sana katılmayacak.
Eşitsizlik ve adaletsizlik her zaman var olacak.
İnsan, doğası gereği açgözlüdür.
Sadece kendini ve aileni önemsemelisin. Büyü artık.
Hiçbir şey değişmeyecek.
Buna değmez.
Yordam Kitap - Hiçbir şey değişmiyor, ta ki insanlar değiştirmeye karar verene kadar. Ta ki biz onları değiştirmeye, harekete geçmeye karar verene kadar; tüm olumsuzluklar bize karşı olsa bile.
··
773 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.