Görüp görebileceğiniz en zeki yazarlardan biri ile tanıştım. Hemde muhtemelen en güzel eseri vasıtasıyla. MONTE CRİSTO KONTU Şimdilik sizinle sadece birinci cilt hakkında konuşmak istiyorum. Yani kitabın ilk 760 sayfası hakkında. Evet ben çoğu kitabı okurken etkilenirim okuduğum kitapları büyük bir özen ile seçerim çünkü. Bu kitabı geçen yıl Ağustos ayında almıştım ve evet bu kadar süre kitaplıkta beklettiğim için çok pişmanım. Zamanım çok kıymetli olmasa defalarca okuyacağım bir kitap olurdu muhtemelen. Kitap hakkında söyleyeceklerim zaten arka kapakta da yazılı olanların dışına çıkmayacak öncelikle onu belirteyim. Bizim biricik Dantès'imiz 20 yaşında etrafında ki dost görünen düşmanları tarafından bir haksızlığa uğrar ve 14 yıllık bir hapis cezasına mahkum edilir. Ama kimse bilmez ki Dantès çok daha güçlü bir şekilde geri dönecektir. Her anlamda güçlü... Kitapta yok yok size onu söyleyeyim. Aşk, intikam, dostluk, itaat, düşmanlık.. ne ararsanız mevcut. Dünya klasiği olmayı bu kadar hak eden bir kitap daha okumamıştım. (Tabi okunacak daha çok kitap var.) Monte Cristo Kontu'ndan korkulmasının nedeni genellikle sayfa sayısı oluyor ama bana inanın 50 kitap okuyacağınıza bir tane 1552 sayfalık Monte Cristo okuyun. Hepsine bedel geleceğine kalıbımı basarım. Zaten her sayfasında sizi diken üstünde hissettireceği için sayfaları nasıl çevirdiğiniz fark etmeyeceksiniz. Olaylar birbirine öyle zeki bir şekilde bağlanacak ki yazarın zekası karşısında gözleriniz dolacak. Kitabın sonlarına yaklaşıyorum ve çok korkuyorum. Ya bu kitaptan sonra bana diğerleri yavan gelirse diye. Sevilen bir eser uzun süre unutulmuyorsa Monte Cristo Kontu ölene kadar insanın aklından çıkmaz. Kitabın filmi de varmış ama izler miyim pek emin değilim. Karakterleri gözümde öyle güzel canlandırdım ki yeryüzünde ki hiçbir insanın bu konuma gelebileceğini düşünmüyorum. Ah benim canım Dantès'im sana yapılan haksızlıkların intikamını bir bir alacaksın ve buna yürekten inanıyorum. İkinci cildin yorumunda görüşmek üzere sevgili arkadaşlarım. Ben kitabı bitirmeden siz siparişini verin. Benimle bu kitap hakkında istediğiniz kadar sohbet edebilirsiniz. Sizi can kulağıyla dinlerim. . ... (kitap bittikten sonra) İnsan böyle bir kitabı okuyunca kendini gerçek hayata adapte edemiyor. Okuduğu diğer kitaplarda onu ararken buluyor hep kendini. Ben ne zaman bir kitabı çok sevsem hep aynı duyguyu yaşarım. Jane Eyre, Martin Eden, Oblomov... yok dedim her seferinde bunlar gibi güzel kitap bir daha nereden okuyacağım? Monte Cristo Kontu'na başlarken de seveceğimi biliyordum ama bu kadar etkileneceğimi, kitabın bu şekilde akıp gideceğini hiç düşünmemiştim. Neticede 1500 küsür sayfa, insan sıkılır ya oku oku diye düşünmüştüm. Ama hiç mi sıkılmaz bir insan bir kitaptan? Bu kadar sayfa hiç mi yormaz? Kapağı kapatınca keşke 3000 sayfa olsaydı dedim içimden, Dantès ile ayrılmak zorunda kalmasaydım. Her sayfası ayrı bir heyecan olan aslında siz sıradan bir yaşanmışlığı okurken yazarın onu diğer sayfalarda nasıl da zekasıyla kitabın derinliklerine taşıdığını, minicik bir olayın bile kitabı ne denli etkilediğini okudukça anlıyorsunuz. İşte bu duyguyu fark edince daha da kendinizi olaylara adapte edip içine giriyorsunuz. Hayır bir de tüm bu güzellikler yetmez gibi yazar kitabın içinde sizinle sohbet ediyor. Durum böyle olunca siz kendinizi yazar ile yan yana kahve eşliğinde konuşuyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Karakterler adeta kitaptaki puntolardan çıkıp ete kemiğe bürünüyorlar. Bir kitabı okumak; müzik dinlemek ya da film izlemek gibi bir şey değildir. Müziği kulaklarınızla duyarsınız bazen kalbinize işler. Filmi gözlerinizle görür, işitirsiniz. Ama kitaplar böyle değildir. Ruhunuzla okur, iç sesinizle tartışır, beyninizle hazmedersiniz. Kalbinize kadar varır bu yol. İş böyle olunca da onları okumaya başladınız mı en yakın arkadaşlarınız oluverirler. Size hep başka dünyaları tanıtır, başka insanlarla bağ kurdururlar. İşte benim Monte Cristo Kontu yolculuğum da bu şekilde devam etti. Dantès çok yakınım oldu. Dilerim bu kitabın kalınlığından çekinmez onu önce kütüphanenize, ardından ruhunuza kazandırırsınız.