Serinin 3. ve benim şu ana kadar en çok beğendiğim kitap oldu. Bunun tabii belli başlı sebepleri var. İlk öncelikle daha önce defalarca tarihi aşk romanlarının birbirine çok benzer olduğunu ve aynı olay örgülerinin tekrar ettiğini söylemiştim. Burada da kısman benzer durumlar söz konusu olsa da karakterler ve kitap bazı özellikler açısından türünden biraz farklı ve bu durum benim hoşuma gitti. SPOİLER Örneğin Sör Alistair Munroe'nun yaşadığı onca şeye rağmen ilk iki karakterden farklı olarak değişen yönlerine rağmen bilime bu kadar bağlı kalması çok hoşuma gitti. Bu özelliği kitabın sonlarına doğru problemlerini çözmesinde de yardımcı oldu ki bu da çok önemli bir nokta. Normal şartlarda baş rol oğlanımızın kıza yardım ettiği veya kurtardığı sahneler genelde bol aksiyonlu sahneler olurdu ama bu kitapta asıl oğlanımız zekasını kullanarak asıl kıza yardım ediyor. Bu her ne kadar bölümü daha tek düze yapsa da farklı olduğu için benim hoşuma gitti. Bu kitapta ilk iki kitaba nazaran karakterler arası ilişkilerdeki duyguyu da daha çok hissettim, ilk iki kitapta resmen kitabın sonuna kadar bir inkar havası vardı ki böyle durumlar beni çok yoruyor. Bu kitapta da inkar olmasa bile mutlu sona olan düşük inanç biraz beni yordu ama o da en azından daha kısa sürdü. Yalan yok Helen bazı durumlarda beni sinir etti, ama bunu hem çocuklarını korumaya çalışışına hem de yaşadıklarının onda bıraktığı ize yorarak onu da affediyorum. Bunun dışında serinin son kitabını da hemen okuyup sıcakken bitmesini ümit ediyorum.

Seni Kalbime YazdımElizabeth Hoyt · Pegasus Yayınları · 2012346 okunma

·

213 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sahra Aksoy