- Sen istediğin gibi öt, Ağustosböceği. Benim de bildiğim bir şey varsa, yarın sabah şafakla buradan gideceğimdir.
Çünkü burada kalırsam, bütün çocukların başına gelen şey gelecek başıma, yani okula gönderecekler beni ve istesem de, istemesem de ders çalışmam gerekecek. Bense, içtenlikle söyleyeyim sana, ders çalışmak için en küçük bir istek bile duymuyorum; kelebek kovalamakla, ağaçlara tırmanıp yuvalardaki kuş yavrularını toplamakla daha çok eğlenirim.
- Zavallı budala! Böyle yaparsan büyüyünce güzel bir eşek olacağını, herkesin seninle alay edeceğini bilmiyor musun?
- Sus, şom ağızlı Ağustosböceği! diye haykırdı Pinokyo.